Web Zaman Damgası

ÇENGELLİ İĞNE

Değil seni görünce,
Hayalin her aklıma geldiğinde,
Gözlerim kararır,
Tansiyonum tavan yapar,
Kalp ritmim bozulur,
Nabız atışlarım yükselir,
Nefes alıp vermelerim zorlaşır,
Damar yolum filan bulunmaz benim,
Her yanım seninle dolu olur,
Lanet olsun!

İşte o zaman,
Zamanla olmaz işim,
Az soluklanmak için,
Olduğum yere çöker kalırım,
Dokunmasın kimseler,
Birazdan geçer,
Geçer geçmesine de,
Yürüdüğüm yollardan da geçseydin,
Ulan ben şimdi,
İçinde senin olmadığın zamana da,
Sensiz adım attığım tozlu, topraklı yollara da,
Ayağıma takılan karaçalılara, çakıl taşlarına,
Kanat çırpıp uçan kuşlara da,
Nasıl küfür etmeyeyim?
Taşlar un ufak olacak,
Karaçalılar toprağa karışacak,
Kuşlar elbet ölecek,
Mevzu bahis hiç birisi değil,
Ben kafayı yemiş, üşütük, bir yanım engelli,
Sen benim canımdaki çengelli iğnem,
Sana bir şeycikler olmasın,
Tenin toprak olmasın,
Acına dayanamam,
Kokun toprağım olsun,
Yağmurlarla gel,
Karla gel,
Rüyalarıma gel,
Yeter ki gel,
Gel işte, yorma beni,
Bereketin olsun…

Kendime bile fazlalıkken,
Ya beni şimdi azat et,
Ömrüm seni aramakla geçsin,
Ya gözlerine sürgün et,
Seninle yaşlanayım…
Kanata kanata kan bırakmadın sinemde,
Söylesene be çengelli iğnem,
Seni candan öte hangi deli sevebilir,
Aynı kalpte kendinden önce,
Seni hangi korkak zibidi yaşatabilir?
Sana hangi şair bozuntusu benim gibi şiirler yazabilir?
İster kafayı sıyırmış olsun, ister aklı başında,
Hangi ressam seni benden daha güzel çizebilir?
Ve hangi çılgın aşık depderin bir tutkuyla,
Böylesine delicesine tek yürek bağlanabilir?

Görmesin kimseler ne seni, ne resmini,
Esti mi dinlemem, feriştahı gelse,
Allah çarpsın çekerim restimi,
Bir tane sokak köpeği takılsa peşine,
Boğuşmayı, vuruşmayı bırak,
Kan davası güder gibi,
Peşin peşin ölümüne giderim,
Gölgeni dahi bırakmam kimselere…

Bu akılsız deli peşinden çok koşturdu,
Yazık, yok mu onun da canı,
Gel çatallı iğnem gel nefes ol bana,
Bak, konu senden açılınca da,
Kapanınca da, nabzım normale dönüyor,
Çok şükür gözüm şimdi açıldı,
Keyfim yerine geldi,
Yakın ol bana, uzaklara gitme!
Haydi yum gözlerini,
Ekşitip durma yüzünü,
Gözlerim gözlerine değmeli,
Sonra uzatmalısın allı ballı dudaklarını,
Hayali bile yetti,
İlaç gibi geldin şerefsizim,
Dolduralım kadehleri de,
Bir güzel şerefimize içelim,
Sonrası mı?
Çok rica ederim,
O kolay,
Kitle beni kendine,
Hiç ama hiç uyanmayalım,
Kış uykusundan…


Vecdi Murat SOYDAN
(Yaşanmamış Aşkların Şairi)
03-04 Şubat 2018, Isparta