"Buna aşk denmez mi. Adını kendimden dahi sakladığım bir sevdiğim vardı Bir anı yaşamış idik sonra yollarımız ayrıldı. genelde olduğu gibi. aradan yıllar ve yıllar geçtiği halde ocakta küllenmiş mazı ateşi gibibihep içimde depr" isimli şiir 3.2.2018 05:28:20 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Buna aşk denmez mi. Adını kendimden dahi sakladığım bir sevdiğim vardı Bir anı yaşamış idik sonra yollarımız ayrıldı. genelde olduğu gibi. aradan yıllar ve yıllar geçtiği halde ocakta küllenmiş mazı ateşi gibibihep içimde depr
3.2.2018 05:28:20
Buna aşk denmez mi
Adını, anılarını kendimden dahi sakladığım; Anımsayacak olursan, liseliydik;aramızda gizliden bir haz duyma, mutlu olma hali vardı Ders aralarında çoğu kez buluşur,kantine inerdik… Bir birimizin çekim alanında olduğumuzun bilincindeydik. Buna aşk denir mi bilemiyorum… Arkadaşların dilinde idik.. Son sınıfın son günleriydi, bilmem neden, burnum kanamıştı.. mendilini çıkarmış, bastırmış, tamponla kan kesilmişti… acımış olmalısın ki, gözleriniz yaşarmıştı… Ben de; o incileri mendilime almıştım bizim sırdaş kıvırcık kara kız, gülümsemişti… Günlüğüme yazdığım bu anıyı kim bilir kaç kez okumuş; Göz incilerini saklayan mendili, koklamışımdır… Okul bitti, yollarımız ayrıldı… Ankara Hukuk Fakültesine girmiştim… Karşılaştığım her arkadaştan seni, sorup araştırırken; Tesadüf bu ya! Bizim kıvırcık;komşu fakültedeymiş, Sık, sık uğrardı; çoğu kez anılar sohbetimizin konusu olurdu.. Bir gün; bana bir süprizi olduğunu söylemişti. Meraklanmış, heyecanla beklemiştim… Ertesi gün bir hatıra defteri açtı; Sana ayrılan sayfaya, senin de aynı anıyı yazmış Olduğunu okuyunca; hayret ve heyecandan Çarpan kalbimin halini görmeliydiniz… Üç yıldır, yanımda taşımakta olduğum mendili Çıkardı, öptüm, kokladım; kendi gözlerimi sildim.. tıp, g gözyaşlarımı, incilerine akıttım… artık gizlemeden ağlıyordum… Kerem gibi tutuşup yanabilirdim.. Bir subayla evlenmişsin, şarktaymışsınız… Kala, kala; mendilinde bir damla silik kan izim; Bende ise; yanaklarından süzülen ışıl, ışıl, göz incilerin kalmış oldu… Buna aşk denmez de ne denir!
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.