"Karanlığın dişleri" isimli şiir 8.1.2018 09:52:14 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Yüzleri duman kadar dağınık düşler Gece gözlerime nehir gibi yatarken Yollar uzar son damla ışıkta Toprağın renginden aldığım sevinçle Gizli gizli yanarım
Derin uykuların Şahlanan eteğine vardığında masal Içinden geçer ruhunun Belki bir günah işlerim Maskesiz yüzümün ağrılarını kaldırır Gökperdeleri Bu kıyı Bu gemi Bu ayna Bitmek bilmez deliliğimden koşar Pencerene
Güneşin elleriyle sar beni Yahut ruhunun halatıyla çek Şu gönlüne düşen varlığımı Toprağına Ay'ın sarkacında uyuyan hüzün beşiği Ve en güzel aşkın tahayyülü Sallana sallana esin Anılarımın yastığına Insan uyanıncada özlüyor Başına düşen Sevdayı
Uzun saatlerinden alıp seni Uykularıma götürürken Yağmur yağar inceden Ayaklarını örterim şehrin Herkesin öldüğü yerde Seni düşünürüm Avuçlarıma yüzün beyaz dökülür Dudakların saçlarımı sarar Ahh...
Kör lambanın ışığında Karanlığın dişlerini parlatan Bakışım kapında Her köşede gölg/m Hayallerini arar Doğduğum memleketin atlarıyla koşarım sana Sen vatanım Sen ruhum
Orda da geçiyor zaman Aydınlık molalar üflüyorum bahçene Daldan sarkıyor yeşil Yaprakları yanağında Gülümse
[ italik ]
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.