Web Zaman Damgası

Ayrı kafalar

Ayrı kafalar var ayrı kafalar
Fikirler var sarmaşık gibi uzun
Uzadıkça akıl çıkmak bilmez dışarı
Dışarda ne var bugün güneş sıcak
Sokağın başı biraz serince yalnız
Köfteci oturup yakınca ocağını
Kokusu yayılıp müşteri soksun sıraya
Rüzgâr değil işte öyle bir akıntı
Sesi geliyor çocuğun harçlık diyor
Ana baba yok ki terbiye olsun
Babaanne kadın emekli biraz
Kocaman bir aya iki harçlık yaz
Kolay gelse kolay peki zorsa sor
Dert katlanıp motifini saklıyor
Bir kapı açılıp kapanana kadar
Ömürde o biçim içiyor suyu
Her rengin içinden yeni renk doğar
Akıl yemişleri yutkuntu boğar
Su akıyor akar musluk tak durur
Dünyaya ne taksan yine durmuyor
Başı var bir hayat sonu yok gibi
Ayna kırılmasa göz yaşarmıyor
Hudut belli ufuk belli şurada
Av mevsimi değil avcı orada
Kaybeden düşünce kazandım diyor
Kazanan çok sonra belli oluyor
Yürü yürü yürü yol tükeniyor
Yolu yeni doğmuş bebek çekiyor
O kendi aklını bulana kadar
Akıl bulmuşlara yol kapanıyor
Her dert var kabına sığamayana
İki metre çukur,birazda toprak
Simsiyah vücuda bembeyaz kumaş
Seni fazla uzun saklamayacak
Kemirgen kemirir kesen kesecek
Kemiğin üstünden herşey düşecek
Günah mı ağırdır yoksa sevap mı
Tartarken terazi eksiğin var mı
Hani bir ruh vardı gencecik taze
Tek tek yazılmıştı her nefes tek tek
Yoğurt yeyişine bile sevdalı
Kusursuz maviler vardı göklerde
Toprağın altından tasdı bir nevi
Altından toz oldu girdi toprağa
Bir sonra ki tahta tacıyla çıkıp
Sen sağ yanıma gel güzel deyecek
Sol yana geçenler ateşe katık
Şerbeti zay olmuş ev sahibesi
Balını çaldırmış arı hüzmesi
Perişan sökülmüş göğsünden asma
Ezilmiş üzümler çiğnenmiş örtü
Kafese kilitli ağız,kulak,göz
Ateş elini uzat bu sefili çöz
Nâra dayanacak kadarsa kâlbin
Var günahı yoğur hamurunda
Yok bu kadar gücün yoksa kanında
Kes ateş hakkını bu kamburundan
Dünyada nefesi koru haramdan
Âşk ile Allah de kanununa uy
Kirini ölmeden bedeninden soy
Ayrı kafalar var ayrı kafalar
Muhterem insanı deli yaralar..

vu