"HİDAYETİN SANCAĞI..." isimli şiir 17.12.2017 16:30:06 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Günsüz hücremde Saf kan hüznün katıksız selamı Ar bildiğim nasıl ki Hakkın rahmeti Düşmez kalkmaz Allah bir, Kaynadıkça kazanda umut tanecikleri Buharlaşan yüzünde cahil imgelerin Darmaduman seyrindeyim engin mabedin Demelerin yanında kar kaldı Dünden yarına varmayı temenni ettiğim.
Un ufak cinaslı inkârlar, Salkım saçak benliğin pervasızlığında Pervane muratlar. Hadi, dercesine yürek Kavuş, dercesine matem Kıyasıya savaşın en mert isyanı İşte yazmaya dair söylenmedik dilekler.
Gün konuşlu derine, Derin dediğin yüzsüz cümlelerin Ara namesi. Kanıksadıkça ömrü Şafağı solar da solar tebessüm bildiğim Dinginliğin rahlesine serili Ansızın da eser uzaklardan bir deli fırtına Savrulduğum değil de niyet Savurduğum sonsuz rehavet Yine solgun yüzümün niyaz derlediği, Katıksız elemin rahmet bildiği Şunca kelamdan damlayan, Kırık duvarları yalayan zaman zaman… Hanidir usulca tenhalara doluşan Zamansız düştüğüm aşkların Başını okşayan Üçüncü el.
Zanlar duraklarda beklemede; Sıfatlar bölücü imler kadar da tehlikeli Hanidir ifşa edilesi cehaletin belki Son bildiğim şu hikâyenin Bir de henüz yazmadığım şiirlerin Çentikleri kayıp dizeleri…
Kayıbım ben de epeydir, Yolum düştü düşeli hidayete Açar da solar güllerim Nispet edercesine hazana Boca ettiğim sevdanın yol bildiği Goncalara ulaşamadığım, Sev deyip de sevilmeyi dilediğim Belki de mizacın ufkunda Bir yatır niyetine sahiplendiğim.
Görmez olsaydım desem de Sere serpe serildiğim hikmetin nimeti Aşkın sönük dirayeti Yetim hücremde yetinmeyi bildiğim; Tek göz evinde matemin Aşk soluduğum havanın da Eremediğim son durağı Varmayı ertelediğim makamların Kayıp ve ayıp tezahüratına yenik düştüğüm…
Yerildiğim olsa olsa, Yenildiğim varsa yoksa; Yengilerin, yergilerin Bazense kör yetilerimin hicabına yenik düştüğüm Hangi musibet ise Kar bildiğim şerde bile Hayır var, demeyi kim ise tehir eden Kalıbımı bastığım aşkın soluksuz niyazında Gün ve gün eridiğim.
Şimdiyim artık: Dünümdeki gizemi serdim de önüme Aşkın nazarında hangi yitik kelamsa Gönül gözümden akan kucak kucak Nasiplendiğim bazense köşe bucak: Serpildiğim tarhında aşkın Hazıra duran meleğin bile gözyaşlarına Hürmet ettiğim varlıksızlığımın Günahlarını serpmişken arka bahçeme.
Gün yüzüne olsa olsa hasretim Aşkın hepten esaretindeyim Serpinti misali çılgın bir sağanağa dönüşmeden Yaşlarımdan yaslarıma uzanan Şafağı bile iterim de ellerimle Hidayetin sancağı dimdik yüreğimde.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.