"ELVEDAYA ELVEDA" isimli şiir 15.12.2017 22:12:02 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
[ italik ] Gerçi misafiriz ya şu gidimli Dünya’da, Korkmaktan ürktüm en çok, o da başıma geldi; Eylül güz hedefini on ikiden vurunca, Yılgınlık aşılayan zıtlar aklımı çeldi.
Hüzzam elvana karıp onca siyah beyazı, Kuantum sezgilerle düşlerime gizledim; Hayat geri alınca ödünç verdiklerini, Acımı paylaşacak bir kılavuz gözledim.
Aydınlattığı suda çırpınan ışık gibi, İsyan madalyasından künyemi siler oldum; Harfleri tökezleyen kekeme sözcüklerden İçimi dökmek için arzuhâl diler oldum.
Kulağımda kar sesi, yüzümde yağmur izi, Zihniyet formatımı esnetti çelişkiler; Beynime mezar kazan galatı-meşhurlarla Kendini kolonladı çalakalem işkiller.
Neden sonra anladım: Para-yel sinsi hortum, Eşkin anaforuyla can özüme ulaşmış; İyimser hendesemin birlediği özgüven, Dönüştürmek isterken kötülüğe bulaşmış.
Tavansız odaları kuşbakışı seyreden İç gözüm, pusardıkça bağlanmış azabına; Gezgin özlemlerime gurbet eylediğim sır, Zorunlu anılarla ram olmuş serabına.
Meğer benden güç alıp örgütlenmiş aymazlık, Elimi neye atsam, iğreti, pespaye, çenç; Dünyalık uğraşımda yâr ve yaran alaylı, Bürutus hançerine bakarkör Sezar direnç.
Üvey saçak altının öksüz kumru palazı, Bir çam kozalağında bin orman görse, ne gam!? Aşka tarih düşüren dibace gagasında, Şuncağız içli nale, destan boyut serencam…