Zamanlarının büyük bir kısmını para kazanmak ve saklamakla geçiren insanlar sonunda, en çok istediklerinin satın alınamayacak şeyler olduğunu anlarlar.
Paylaş
"fghgfhfgh" isimli şiir 28.9.2021 15:45:27 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
susma konuş benimle gecenin bir vakti gözlerimde ki yıldızları katlederek nasıl gittiğini anlat bir bir aktı yanağıma kanı sildikçe dudağımda küfür tadında adın.
montunun yakasından güğsüne yaslandığım nokta kirli görünüyor çek fermuarı üşütmesin seni bu kalleş ayrılık nasılsa yaslanacak bir başka gönül bulursun kirlenecek.
ne olur susma anlat bana bir kuzu anasından ayrılınca nasıl mahcup kalır şarkılar nasıl acıtır anıları bir karaca gün doğarken suya iner de aslanlara nasıl yem olur benden iyi bilirsin canhıraş çığlıkları dinlemek koyardı ya hani sana kapatırdın nerede görsen dayanamayıp kapat şimdi ışıkları sabaha çok var.
yalnızlığın korkusu her yanımda bir kibrit yakıyorum karanlığa çocuksu bakışlarım en gizli sırları saklıyor ellerime bakıyorum bana yabancı gönül aşk şarabının son demini de içmiş sarhoş acıyı sana bırakıyorum.
hani diyordun ya biz ayrılırsak dostlar da sevinir herkes bu pastadan pay alma telaşında ela gözlerden bahseden film var kaderde izle hiç aklına gelmediğim anda hançer gibi deşsin aklını unutmayı dile benim gibi suçu yükle sırtıma böylesi daha kolay sen yorulmayı sevmezdin.
susma anlat ban kırmızı elbisemle karşında dururken nasıl hayran baktığını ve gözlerini yum hafızana kazı bu fotoğrafı deyip nasıl yumulduğumuzu bilmeden ayrılığa anlat bana o gece yüreğine bulaşan sevdanın hangi vakit kapıdan çıktığını ardına bakmadan ve yine suçu yükle bana.
ilk tanıştığımızda İstanbul'un tavşan uykusunda ki gözlerinde nasıl top koşturduğumuzu kokoreççide ki ilk durağımızın dudakta beliren tebessümünü üşüyen yalnızlığımızın birbirimize sarmalandığını 'sıcak boza' diye bağıran üşümüş çocuğun sesinde buluştuğumuz o kahrolası geceyi anlat bana.
susma bensiz geçen yılları anlat belki avutur beni çektiğin acıların faturası ödedikçe ben geldim derim aklına.
susma be adam bağlanan umutların cinayetini anlat tekrar bana ve kansız nasıl öldüğümüzü.
Ayvazım DENİZ
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.