"yokluğun yazılı öykülere…" isimli şiir 11.11.2017 18:16:27 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
sevgi bir hikaye aşk bir masal canım canına hasret ürkek sevdalardayım şimdilerde ışığı eksik vakitlerde gözlerini gözlerimden ayırma
gece ayaz keserken kalpte titrerken can umuttu puslu gözlerinde elim gitti de silemedim
*
gidiyorum yalancı öykünün en kıyısındaki kentlere deşe deşe kanatmak ister gibi kendi sancımın üzerine vazgeçmekten korkuyorum en çok içimde kaç tanesi var güneşin yıldızların insanların niyazları var tüten buhranlarım var çok tuhaf hallerim adını unuttuğum anılarım var
kırdılar parçalara ayırdılar beni talan ettiler sana dair her ne varsa
bir cumartesi sabahı hiç olmadığı kadar hayat bomboş yoktu sensiz olamam dediklerim yoktu her sabah beni öperek uyandıran kadın
*
yalnız şimdi mahallenin çocuk parkı kimse bilmez ne gözyaşları saklı soğuk ellerim gölgemle oyun oynuyorum öylesine bir varmış bir yokmuş bak yoksun işte..
senden
sevgin kanasın istiyorum yer yatağında yatıp sana sarılmak istiyorum yanan çıtır çıtır odun ateşinin verdiği güveni istiyorum sana yine sarı beyaz papatyalar toplamak istiyorum firar eden umut yıldızlarımı ikiye böldüğün yüreğimden seni istiyorum
*
on kasım gecesi parlarken dolunay... on birin şafağında idam bir yıldız... pencere gözünde buğusu yılların izi var akan damlaların çatının saçaklarından akan su gibi akıp gidiyor geldiği gibi …
beyazlar ülkesinde gökyüzünde bir yerlerde kalbinin seslerini duyuyorum kalbimin atışlarını da sen duyabiliyor musun yağmurlar yağıyor serin sonbahar sabahlarına ben seni bekliyorum pencerede tutacaksın diye üşüyen ellerimden
sarı saçlı biri var aynada ellerimin arasında yüzü üşümüş yanakları
*
her gün koca bir kayıp daha ekleniyor sensizliğime çığ gibi büyüyor özlemlerin şebnemler düşüyor dalımda ki sevda tanelerime donuyor tüm damarları çiçeklerimin soğuk rüzgarlar vurdukça hafiften bir ürperti dolaşıyor iliklerimde
sen gittin ya ne gök aynı mavilikte ne deniz aynı heyecanla vuruyor sahile ne yağmurun taşlıklara vuran serinliği ne ıhlamur kokusu içimde koca bir boşluk bastıramadığım koca bir isyan
alışamadım senden sonra çalar saatin sesine saçımı okşayan ellerinin yokluğuna yokluğun yazılı öykülere… masum yüzün asılı odamın duvarında öpmeden çıkmıyorum evden uzun zamandır görmediğim arkadaşların seni soruyorlar susuyorum…
redfer [ /italik ]
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.