"Bir Mahkum En Çok Gökyüzünü Özler" isimli şiir 16.3.2020 16:41:02 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Mandrake öleli yüz bin yıl olmuş siz hala şapkadan canlı tavşan çıkarıp eski devirlere dönmek için ellerinizi kanatırcasına alkışlayıp duruyorsunuz her çakıltaşını inci olarak görüyor üstelik Tanrıların kurgularından habersiz... avuçlarınızı gök yüzüne açmış ölülerden medet umuyorsunuz oysa...; -hayatın harcayamadıklarından değilsiniz- şişe dibi gözlük devrini çoktaaan geçtiniz, siz hala uyuyorsunuz .. belki bin belki onlarca bin yıl sonrası herkesin üzerinde yaşadığı bir yıldızı olacak milyarlarca yıldızın içinde devasa bir yalnızlık ne bir Tanrı misafiri ne de bir afacan çocuk kapınızın zilini çalacak sığındığınız gökte... -umutsuzluk özleminiz dibe vuracak- .. kız oğlan kız olmadığınızı anlayacaksınız- geceler mehtapsız, mutluluğunuzu paylaşacak güneş, deniz ve kumunuz yok bahar ise hicrette... her yanınız hazan dolacak aşk; susuzluktan...yalnızca denize düşünce sarıldığınız bir yılan olmuş -yazık...! uzaylı bir perinin vücut hatlarını hiç öğrenemeyeceksiniz- .. zira kurban etmişsiniz yarınlarınızı anlık zevk ve tutkularınıza sevgiliye sunmak için diktiğiniz bütün çiçekler de kuruyup solmuş bahçeleriniz dolar uğruna talan olmuş artık ne annenizin mutlu masalları uyutabilir ne de babanızın kucağı avutabilir sizi üç ayda bir aldığı maaşını çaldırmış emekliye döneceksiniz mobilinizle baş başa hüznünüz, kara kara düşünceleriniz olacak .. bütün zamanlarınız eskitilmiş hırsınız yakıt olmuş zirve yolculuğunuza amma velakin yetmişinde bir adam olarak...; topuklu giyme yeteneğinizi tamamen kaybetmişsiniz...yalınayak yürüyorsunuz -yeşil ayva ısırmayacaktınız- uzay çağında renkli düşlerle siyah beyaz bir hayat sürüyorsunuz -sabun köpüğünden salıncak hayali kurmayacaktınız- .. ne az su verip kurutacaktınız ne de fazla su verip çürütecektiniz unutmayacaktınız gerçek sevginin koşulsuz olduğunu -çiçeklerin kalbini kırmayacaktınız- kuş yuvasına düşmandır...rüzgarla dostluk kurmayacaktınız mutluluğun garantisi...: çıtır çıtır bir simit yiyecek, tavşan kanı çay içecek sımsıcak bir tebessüm ve kuş dili masallarla yetinecek -organik dünyaya kıymayacaktınız- .... ... .. aslında Dünya uzayda bir toz zerresiydi süpürdünüz şelale sandınız kendinizi cinnet geçirip köpürdükçe köpürdünüz ve sonunda patladı Nuh Tufanı, koptu kıyamet .. ... .... insanoğlu sen artık yoksun -tükendi neslin- G E Ç M İ Ş O S S U N ...! .. ... .... inan..! enkaz da bir gün ayağa kalkar ve yaralarından soyunup gül açar umudun telvesinde ancak uyanıp yeniden başlamak için... önce ölmek lazım Nuh’un gemisinin güvertesinde .... ... .. 2010
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.