"yaprak üşürse... elma dalından düşer…" isimli şiir 1.10.2017 09:11:17 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
salınmış ekim gecelerine yalın rüzgar ketum fermanlar bestelemiş çalıkuşu esmiş poyraz kırılmış dallar dökülmüş yapraklar her yağmur tanesi sürmelerini akıtmış elma ağacının
*
her şey turuncu masal ışıldağından şaşaalı sahneler mest eyleyen parıltılar savrulmuş eylülden ekime tepeden tırnağa aşk yağmur taramış saçlarını gecelerce puslu aynalarda hayal kesilmiş dört bir yan
elma çiçeği velvelesinde şavkı yansımış kızıllığa derin vadilerin bir damla suyun dört yana dağıldığı şelalelerini sınırsızca akıtmış hızır ıssızlığında renk fırtınalarından kurulmuş köprüler
arz üstüne sinmiş sis büyüye maruz kalmış sonbahar sihirli parmaklarla dokunmuş izler bırakmış elma ağacının tenine masal mevsimlerinden geçiyorken o kutsal büyücü
*
uykusu mışıl mışıl gökyüzü muştulanmış uzanmış melekten bir şafak ışıklardan çiçek açmış tan yeri kızıl ateşli şarabı köpürmüş toprağın çok uzaklardan güz yağmurları fısıltılı selam göndermiş
turnalar ne zaman büyümüş nurdan kanatlar sırtına ne zaman takılmış ne zaman gözlerine bulanmış hicret aynası nabızlarında elma çiçeği kadeh kadeh kaç füsunlu direniş kaç efsunlu yolculuk
*
akşamın sisi çökmüş dal kırılmış yapraklar uçmuş elmalar darmadağın gölgeler ışıkla oyuna tutulmuş pencerede buğu havada su çıplak dalların yeşile susamış son arzusu
avuç avuç lapa lapa çiğ tanesi göğün kanadında mavi deniz şerha şerha yarılmış umman yıldızlar damlamış nehir suyuna durmadan, durmaksızın derin çığlığın çağlayana dönüştüğü
*
bir yanı sakinleşir ,bir yanı taşar rengini ateşten seçerken güneş bir başkaya dönüşür dokunduğu her şey kızıla boyanmış her perde ezeli bir tılsım ürpertisi toprağa sinmiş ezel bu yüzden ebet bu yüzden
züleyhanın sırrında rüyasında yusufun düşten düşmüş doğu ile batı arasında şehirler
*
yağmur dokunmuş gözlerine çöl ahusunun fosforlu çizgilerce desen desen soğuk mevsimlere atılmış geceler meskenine sonrasızca yürümüş engin dehlizlerden gelen dalgalar bir bir yorulmuş bitkin düşmüş koyulmuş sahillere telli duvaklı
muammalı sessizlik dört cihet cehennemle cennet burada yer değiştirmiş kendi şifresiyle vurulmuş ses günler geçmiş mecnundan leylaya yağmur damlalı… ay yüzlü… pembe düşlü ...
yaprak üşümüş elma dalından düşmüş…
redfer
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.