"İDA'NIN ONURUNA (13)" isimli şiir 30.9.2017 10:31:51 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Sen Su Yeşilini içtinmi hiç, Avuca dolan? Sen Pınar Sesini Ruhuna sindirdinmi hiç, Göz kamaştıran? Sen Yaprak Mavisini gördünmü hiç, şeffafı olan? Sen Bulut Çisesinde yuğup-yıkandınmı hiç, beyaza kaçan? Sen Güneş Işığını tatdınmı hiç, Reçine kokan? Sen Oksijenin Temiz Hava Çığlığını duydunmu hiç, Damağını yırtan? Sen Şırıltı Sıvısının akışına doydunmu hiç, Ruhunu saran?
İncirin Acısını, Zeytinin yaslı Bakışını, Suyun Siyanüre Kaçışını, Posa Belasının İltehaplı Akışını, Ölümün İda'ya Ağıt yakışını, Toprağın Zehirli Yarasını, Acı Suyun Tuzlu Karasını, Altın Belasını hele, tatdınmı bre!
Altın arıttıın yetmedi Siyanürle; "- Termik Santıral ile Enerji üreteceğim!" diye Homer'in 1001 Pınarlı Cennet İda'sını şimdi de, Cehenneme çevirmek niye? Hergele!
[ italik ]" Yine(*) Peş-Keş'çilerin Pamuk Elleri Cebinde, Gözleri sene İda. Ama bu Elleri kırmaya "1001 Pınarlı Cennet Odağı" Kaz Dağları, az kaldı."[ /italik ]
(*) İDA'NIN ONURUNA (12) Şiirinden.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.