"-Kinaye…" isimli şiir 18.9.2017 12:58:09 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
çıkar ve gurur ile kibrinin etkisiyle kara bir bulut oluşta dağıttın tüm hayallerim bet niyetinin altında yok olurken gün kurusu hüsranlarım da içimin içinde kanıyor tüm geleceğim sinsi sinsi yalanlarının o doymaz nefsinin yağmur selinde yalpa yapışta da sürükleniyor
kavli yıkan nankörlüğün esişte geçince yüreğimden hayallerimi neden ki kötü bulandırıyor yanlış düşüncelerin tesiri altında ki icraatlarından mesnetsiz bir belirsizliğin var silüetin ha var ha yok oluyor ömrümü törpüledim tüm geçmişinle yine de yalnız kala kaldım felç olmuş duygularımla
olmaz bir yaşamın çetrefilli davranışlarında serap olup da uçuşta gitti geçmiş ve geleceğim
nedendir bilinmez boşu boşuna çırpınışlar içinde debelenişte kaybolup da yittim bu yaşamdan ikna etmek bir gönlü nede zormuş boş geçmiş zamanda teselli ararken başkalarının uyumsuz parçalarında ruhsuz bir iblis gibisin bu işte
yitirip de kaybetmeden önce ruhumuzu
boşa çekilen küreklere özümüzü asılı bırakışta sabrın çekilmez çelişkisinde yanışta kaldım özlemlerde karanlık bir geleceğin kahrını da çeker dururum yokluğunda neden ki bir başka kaderi de illa çekmek bana has oldu ki
beni kanserli bir geleceğin çekimine savurman da neyin nesi
o dar beynini yeknesaklığında çöktü dizlerim kalleş bir tutum sergilerken oysa ki havanda su dövmede meğer ben bilmeden acıların uzmanı olmuşum
bir mazlumun dertli ömründe takılı kaldım emanet bırakıldığım o berbat yüreklerin suçsuzluğunda ha ben artık ben de değilim çok mu çokta isyankarım prangalara mahkum kalırken ömrümden geri kalanım
son pişmanlık para etmezken ben mecbur muyum yaşattığın bu yaşamın ateşinde yanmaya sorumsuz menfaat işkencelerinde bir ömür çürüyüp de giderken
hiç mi çare bulunmaz kalbin çaresizliğini bir damlacık sevgide yıkamaya
sitem dumanım olgularda ki tezatlara mahkumken tuzun kurudu mu soygununda bak ta sevin işte bir bir düşüyor kalbimde ki son kırıntıların kalışta tek başıma nankörlüğün de çöker üstüme üstüme bir noktalık hatıra bile bırakamadan tüm çabalarıma rağmen kara bir kedi gibi girdi çıkar aramıza nankörlüğünden de kökten kırılıp da koptu kanatlarım
derde çare bir ilaç bile süremeden yaramıza…
(16.09.2017) AZAP…
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.