Web Zaman Damgası

GÜNEŞ OLMAK KOLAY DEĞİL

GÜNEŞ OLMAK KOLAY DEĞİL


Güneş olmak kolay değil
Gökyüzünde yanacaksın
Aşık olmak buna benzer
Yanıp küle döneceksin

Çarkıfelek bir salıncak
Güneş elinde oyuncak
Aşka düşen bilir ancak
Hem yanıp hem döneceksin

Gözünde karadelikler
Ufalanır tüm kemikler
Düğmesin açar ilikler
Yâr göğsünde yanacaksın

Değil mi bir dilek tuttun
Söyle ne çabuk unuttun
Cinli Çınar'ı * kuruttun
Yetmez daha yanacaksın!

Göz göze geldiğim gece
Ay yüzün kor düştü içe
Gün dolanıp ay geçtikçe
Hep o günü anacaksın!

Gün tasında altın sundu
Kâlp yasında yandı söndü
Doğdu battı yine döndü
Yanıp yanıp söneceksin



Şaban Aktaş
15.08.2017 - 15.00


Fotoğraf:Şaban AKTAŞ
Suda Renk ve Zaman- 1995


(*) Cinli Çınar: Antalya ili Kumluca ilçesi Beşikçi köyünde "Yaprağını Dökmeyen Çınar" (Every green oriental Plane) agacı vardır. Yöre halkı bu ağaca "Cinli Çınar" dermiş, ( Kaynak kişi: Bu köyden Almanca öğretmenim Hasan Kütük) inancına göre bu ağaca bir dilek tutup ip bağlayanın dileği kabul olur.1995 yılında " Sanat güneşi olmak istiyorum!" deyip, dilek tutarak bir ip bağladım. Daha önce tuttuğum dileğim kabul olmuştu.
Meğer sanat güneşi olmanın yolu ancak güneş gibi yanmaktan geçermiş; bu ise aşk ile, aşk ise ayrılıkla mümkünmüş ancak.
O nedenle dilek tutarken akıllı bir dilek tutun, çünkü kişisel kanımca Tanrı çok yürekten derin dileğinizi kabul ederek imkansızı mümkün kılan güç ve kudrete sahiptir.
Şaban AKTAŞ
15.08.2017 - 15.15

::::::::::::::::::::::::::::::::::::::


ACISINI DAĞLAR ALIR İÇİMİN!



Nazlı yârin ayrılıksa seçimi
Nere gitsem dağlar hasret içimi
Tıkanan yol acep yarin suçu mu
Acısını dağlar alır içimin


Dağlar dağlar dağlanmadan ağlamaz
Derdi yoksa başı duman bağlamaz
Kar eriyip göz göz olup çağlamaz
Ağısını sular alır içimin


Dağlar senin duman duman başın var
Dumanında kara sevda kışın var
Akarsuyun kumun çakıltaşın var
Çamurunu seller alır içimin


Esen yelde dumanımı dağıttım
Ben gönlünü ceylanlarla avuttum
El uzattım yaban gülünü tuttum
Kokusunu yeller alır içimin


Dağlarımın yokuşu var düzü var
Yârim gibi baharı var güzü var
Aktaş'ın bir elde kırık sazı var
Acısını teller alır içimin


Ağrısını beller alır içimin

Ağısını eller alır içimin


Şaban AKTAŞ
15.08.2017 09.15
:::::::::::::::::::::::::




Şaban Aktaş
16 Ağustos 2014 ·

SICAK HAVALAR

Görüyorsun sıcakta
giden gidene,
minareden hoca
eksiltmiyor selâyı!

Diyorum ki
yükseltme tansiyonu
belli mi olur,
dayanmaz kâlp belki
pat diye durur
al başına belâyı!...

Yok Kırkı'ydı,
yok Elli iki'siydi
Yıldönümüydü,
say bakalım günleri!..

Ah bu sıcak havalar
çekilir gibi değil
dağılıyor yuvalar,
sabah sabah bak yine
koydu önüne ölüleri?!

Şaban AKTAŞ
16.08.2014

:::::::::::::::::::::::::::::








BAŞA GELİNCE ÇEKİLİR!


Başa gelince çekilir
Bunca acı bunca keder
Ağlatır, boyun bükülür
Ayrılık derde garkeder


Bu dert bu ayrılık elem
Elimde bir defter kalem
Yaz yaz bitmez gönül çilem
Gül beni derde garkeder


Kaşı hilâl gözü elâm
Karasına yetmez kelâm
Çöktü başıma tüm âlem
Aşk beni derde garkeder


Hey gönül sen İrembağdın
Bağın dolu vurdu yağdın
Başı dumanlı bir dağdın
Kül savrulsa ne farkeder?!


Şaban Aktaş
15.08.2017 - 12.22


OKU GÖNÜL SAYFASINI!


Gül seninle açtım yine
Günün gönül sayfasını
Gözlerinden içtim yine
Günümün ilk gayfasını


Fincan fincan gözlerinden
Gayfa yaptım özleminden
Yudum yudum sözlerinden
Doldurdum gönül tasını


Her işi bıraktırırsın
Göz içine baktırırsın
Gemileri yaktırırsın
Düşünmeden tayfasını!


Bir uzun yola düşmüşüm
Çok ağlayıp üzülmüşüm
Telve gibi süzülmüşüm
Oku gönül sayfasını!


Şaban Aktaş
15.08.2017 - 11.35


Fotoğraf: Şaban AKTAŞ