"BEN GELİNCİKLERİ GÜL DİYE SEVDİM" isimli şiir 31.7.2017 00:12:08 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
İki gönül bir masada, kader kıvanç ve tasada Para olsa olmasa da, gönüller bir olsa yeter!
Dökülürken dilden sevi, kâlpler sanki huzurevi İki ayrı paslı çivi, bir araya gelse yeter!
Masa üstü çatal bıçak, sarılsa yâr kucak kucak Yudum yudum, sıcak sıcak; aşk kadehe dolsa yeter!
Dünya başka işin mi var, sevilecek eşin mi var Aşktan başka düşün mü var; dost yüzünü gülse yeter!
Şaban AKTAŞ 27.07.2017 - 09.41
HASRET BENİ GÜNDEN GÜNE TÜKETTİ
Hasret beni günden güne tüketti Eritti içimi yedi bitirdi Dert oldu içime yiyip içtiğim Akıttı gözümden yaşlar getirdi
Düğüm düğüm oldu yediğim lokma Bakma sevdiceğim gözüme bakma Tuz atıp içime özümü yakma Gözyaşını gözle kaşlar getirdi
Aşk başa borç yükü dertler açıyor Her gün yeni sayfa defter açıyor Kâlbim yaprak yaprak sana uçuyor Seni bal/konuma kuşlar getirdi
On kalemim on da mendilim olsa Yetmez ki bu derde bin dilim olsa Neyleyim ben yaşı sevgilim olsa Aşk başa akılsız düşler getirdi
Bugün derin vurdu başımda ağrı Yok ki dineceği gülümden ayrı Kalmadı Aktaş'ın kendine hay'rı Aşk başa dikili taşlar getirdi
Şaban AKTAŞ 27.07.2017 - 06.51
GÖZÜN GÖNÜL BURCUM OLSUN!
Gözün gönül burcum olsun, kirpiklerin harcım olsun Gel kâlbime bir yuva kur, sana bir can borcum olsun
Bu kâlp sensiz kaynar kazan, bir yan bahar bir hazan, Kalem kalem derdim yazan, kaşa kelâm borcum olsun!
Yolunda açan çiçekten, dalına konan böcekten Arı dilinde petekten, süzülen bal borcum olsun!
Gönlüm iki dağ arası, sağı solu bağ arası Sevdayla bir çay arası, canım benim borcum olsun!
Canım benim doyamam ki, bu can senin kıyamam ki Var isem yok sayamam ki, sana bir can borcum olsun!
Şaban Aktaş 28.07.2017 ' 17.27
Ne çok şey karışıyor; hoşaf! Ne çok şey birikiyor; pasaf! Ne çok kutsal ki/ tabumuz var; musaf, Ne çabuk geçiyor ömür; el insaf! Şaban AKTAŞ
ARI GİBİ
Arı bizim için mi yapar balı, Ya şu kiraz Arı için mi çiçeklendi Meyveye durdu dalı Düşününce biraz Hayatta her şey Zincirleme birbirine bağlı...
Birisini kopar Halka halka Kıyamet kopar; Bütünüyle sev hayatı!
Her kim ki peteğinden bal Çiçeğinden dal keser Çomak sokar kovana Tepesinde bulur arıları; İnsan da evi gibi doğayı Arı gibi sahiplenip Arı gibi korumalı!..
Unutma bir de Bal yapmaz eşekarıları var Onlar hep hazıra konar Yok mu böyle içimizde Hep zırıltı yapan Üretileni kapan hazırcılar?!
Soruya cevap Hazırcıl/ arı baştan atıp Yoketmek sevap!
Şaban Aktaş 28.07.2017 - 10.20
TEMİZLİK HAREKATI
Yoksa kokardık mahallede Yolda sokakta Evimizin içinde pislikten; İyi ki çöplük var, Bir de çöplüğü temizleyenler!..
Neden kokuştu bu düzen; Büyükbaşlar yüzünden Onlar değil mi çalıp çırpan Yiyip içen, sıçıp geçen, Pisliğini cebinde gizleyenler?!
Vallahi çok iğrençsiniz beyler!..
Şaban Aktaş 26.07.2017 - 16.12
GÜLÜMSEYEN ESİNTİLER :)
YEDİ DELİKLİ TOKMAK
Her yer beton Su nereden aksın, Ya karıncalar nereye gidecek olduğu yerden, Kanat mı taksın hepsi birden?! Adem olan Adem; Çamurluğu bıraksın, Kaç deliği var Önce kendine baksın! Anlamadıysan Aynaya bak; Kapat önce bir deliğini İki, üç, derken Yediye kadar yolun var Eksozu da tıka Ardından ey İstanbul (!?) :)
Hem yağmurun Hem dolun var!.. "Yedi delikli tokmak Bunu bilmeyen ahmak!" Böyle işte istanbul Deliksiz uykuya yatıp Delik deşik kalkmak!..
Şaban Aktaş 28.07.2017 - 08.20
EKSANTİRİK BİRİSİ
Şöyle böyle değil A'dan Z'ye anlıyorum Halet-i ruhiyeni Hırçınlığın kaynağı Sevgisizlik, ilgisizlik; Duygu düşünceler Senin için daha yeni Benim için eskimiş Elma armut hikayesi?!
Bağışlayabilirdim seni Fakat çocuk değilsin, bir Çocuğu geçtik Torun sahibi birinin Dediğini demesi Sevgisizlikten öte Seviyesizlik; bu iki Bir olur, iki olur Üçüncüsü .(ç)..ok olur! Sildim gitti seni Bundan böyle artık Seviyeni iyi bil; Hiç kimsenin gönlü Yumurta çiftliği değil; Kendine folluk ara Bereket bolluk ara Vere vere kalmadı Yüreciğim çok fukara! Şaban Aktaş 28.07.2017
OKKAN KAÇ SENİN?!
Ne okkalı küfürler vardır bizde Haketmese bazıları Söylenmezdi bu sözler! Akşam akşam kızdım yine Gel sen beni durduk yerden Harman dönerken Öküz dürter gibi dürtükle; Akıllı mantıklı davranıp Başa mı çıkılır Haddini bilmez sürtükle?!
Yeri geldi mi ister istemez Yüzüne olmasa bile Öfkeyle içimden Bastım gitti kalayı; Cozuttu iyice Bir o değil; ona benzer alayı!..
-Anamın ektiği değilsin Babamın ... (d) iktiği değilsin Tohumuna para mı saydım Defol git başımdan; Sana ebe değilim, gebe değilim Parmağını emer bebe değilim Ömrümce eğilmemiş bu baş Önünde mi eğilsin?!
Şaban AKTAŞ 27.07.2017 - 22.26
BOYNUNU BÜKEN ARMUT
Sizi çok nazik bilirdim Hiç de öyle değilsiniz; Tam tersine hırçın Kendini beğenmişin teki, Annnem sağolsaydı Okusaydı yazdıklarınızı; Ne derdi peki "Söyle bakalım sen şimdi Ne zaman armut oldun da büküyorsun boynunu?! "deyip Bir cümlede keserdi Sesinizi soluğunuzu; Darılmaya, siteme Hiç mi ama hiç Zerre kadar hakkınız yok, Saldırmanın alemi ne; Onun için şimdi susunuz, Siz değil başkaları söylesin İyi, güzel, onurlu Gerçek şair olduğunuzu!
Şaban AKTAŞ 27.07.2017- 18.34
Aşk diye bir gerçek elbette vardır Binde birin bile hiç haberi yok Ateştendir bağı, derde devadır Yakınmış ırakmış öteberi yok Ateşi diline dolar durursun Her an hayâline dalar durursun Avcundaymış gibi arar bulursun Oysa gül yüzlü yâr çoktan beri yok
Şaban AKTAŞ 27.07.2017 - 14.07
GÖNÜL PENCERESİ AŞK TENCERESİ
Ateşini fazla yakma, dibi tutar tencerenin Gözümü yolda bırakma, ahı tutar bir cerenin
Gözlerim bir çift pencere, özlemim gittiğin yere Suyuna indiğin dere, peşindeyim bir cerenin!
Nakış nakış tüm aynalar, gül yüzünden aşk oyalar En tatlı düşler rüyâlar, sana gönlünü verenin
O pencere bu pencere, açılır gittiğin yere Işkına düşen pervane, aşk ateşten gül derenin
Şaban AKTAŞ 27. 07.2017 - 20.07
HATIR VE KATIR
Bilmezdim ben bu aşkın süreceğini bu kadar Mutluluğa çalan mavi, Gül yüzünde açan pembe Bak bu çiçekler senin eski okul duvarından Hani o eski günler nerde?! Sen açar geçtiğin tüm yollar Her ağacın dibinde ayrı bir hatıra, Karanfiller, güller, yaseminler, begonviller...
Gidengelmez dağlarında bir ceylan Geçit vermez sarp bir patika Yazsam kederini çilesini aşkın, Sığmaz yüzbin satıra... Yüklesen yükünü inan taşıyamaz dağlarda yılkı yüzünü bin katıra...
Şimdi ne okul kaldı ne de sen eski yerinde Biliyorsun, acımasızca yıktılar (?) Havuzlu bir park yaptılar yalnız Dağlarda sönmez bir ateş yanar, yok dumanı Aşk bu, çok derinde, ne dini var ne imanı...
Şaban Aktaş 29.07.2017 - 14.48
...
Erittim nefsimi, ben sende bittim Gözünde közlendim gözüm kör ettim Yakınken uzaktın, uzakken yakın Sevdim dokunmadan ben benden geçtim
Aşk ne bir ejderha ne de bir öcü Yok başka bir şeyde o çekim gücü Dağları kül eyler çekilen acı Aşkla cehennemden cennete geçtim
Aşk kutsal kitapta On emir gibi Yanıp küle dönen kor kömür gibi Çelik suyun emen ham demir gibi İçtim bengi sudan Kevser'den geçtim
Aşkla ateşten gül derenler gördüm Hacı Bektaş Veli erenler gördüm Bir taş deliğine girenler gördüm El delikten geçti, ben serden geçtim
Ben ki aşkın ile güneşte yandım, Ateşe sabredip küle dayandım Gökte yıldız olup yere kayandım Bir başka dünyada mahşerden geçtim
Ölenle ölünmez kalınır gayrı Her şeyden bir hesap alınır gayrı Parayla pul her şey sanılır gayrı Ne var ne yok ise her şeyden geçtim
Şaban Aktaş 30.01.2017 - 09.01
SENİ BİLİRİM BİR DE BENİ EY YÂR
Seni bilirim bir de beni ey yâr Bilmediğim elde belde işim ne Tutmuşum el ile belin bir a yâr, Esmediğin yelde belde işim ne?!
Gecenin içinde bir ateş dansı Yok böyle kimsenin başka bir şansı Sanırsın ay güneş göklerde valsi Ay gerdanda aşkla, başka düşüm ne?!
Bir seni ben bildim, bir de ben beni, Bir de sen beni bil, ben diye seni Gömleğimde Ferhat&Şirin de/seni
Elin ateşiyle çölde düşüm ne?! Her sabah seninle düşerim yola Oturup yanyana yaslanıp kola Sar beni can diye boynuna dola Sensiz atlas ipek/ten ibrişim ne?!
Üç gün bir ömürlük yol macerası Rüyâ gibi geçti her hatırası Aktaşın gözünde bir aşk deryası Ayrılık olmasa kanlı yaşım ne?!
Şaban Aktaş 30.07.2017
MONOELLO
karşılaşsam senin ile bir gün silahım olsa bir de belimde çeker vururdum tereddütsüz bil ki ölümün benim elimde dayanılacak yanın yok çünkü!
söyle bu dünyanın neyi yetmedi muhterissin, alabildiğine bencil; ele hayrın yok kimse dünya malını alıp gitmedi senin ken/dine bile hayrın yok!
eminim kıydım diye bir cana günah değil sevap yazılır bana çünkü bazıları yalnızca en iyisi ya da en kötüsü ibret-i âlem için gelir cihana?!
Şaban AKTAŞ 29.07.2017
HERCÜMERÇ
Öylesi güzel eşsiz Cennet bir ülkedesin ki Ki herkes gibi sende Düşlerinle sanki Tam bir kaos Hercümerç içindesin...
Fazla dalma deri Her bir anı hayatın Ayrı bir anı Bin yıl, onbin yıl Tufan öncesi, sonrası, Esas olan yaşadığın; En dikkate değer yanı!
Bak şu aşınmış taşlar İniş çıkış Kırkmerdiven Her basmakta insan Basarken kayar; Kim bilir her taşta Kaç milyon ayak izi var?!
Dibinde bin yıllık çınar Ötesi deniz, Ardında sıra sıra dağlar Her gün batımında Doğumunda ufuk/tan Sır döker suya Kan ağlar dokunmadan !..
Şaban Aktaş 29.07.2017 - 21.50
OTTOMAN?!?!
Kaleiçi'nde çarpardı bu kentin yüreği, İnsan seli dolar taşardı sokaklar Şimdi yaz ortası bomboş, Ne yerli ne yabancı turist Gelen giden olmayınca Terkedilmiş, kapısında kilit, Sürgülenip mühürlenmiş mekanlar...
Raflar bomboş gözleriyle yola bakıyor Sokaklar yangın yeri, iflas kokuyor, Neresi burası diye baktım Görünüşü kocaman bir levha Bahçe kapısında "Ottoman" yazıyor...
Eskiden bizim Apo vardı vardı burda Akşamları demlenir, taze balık yerdik Saz çalar türkü söylerdik, hey gidi hey Ne günlerden ne günlere geldik, Ne ağzımızın tadı kaldı ne cepte para Ne arar isen, geri geri git; Ramazan, Şaban, Re/cep'te ara (!)
Şaban AKTAŞ 29.07.2017 - 16.05 ANTALYA
...
CUMA HUTBESİ NİYETİNE...
ARI GİBİ
Arı bizim için mi yapar balı, Ya şu kiraz Arı için mi çiçeklendi Meyveye durdu dalı Düşününce biraz Hayatta her şey Zincirleme birbirine bağlı...
Birisini kopar Halka halka Kıyamet kopar; Bütünüyle sev hayatı!
Her kim ki peteğinden bal Çiçeğinden dal keser Çomak sokar kovana Tepesinde bulur arıları; İnsan da evi gibi doğayı Arı gibi sahiplenip Arı gibi korumalı!..
Unutma bir de Bal yapmaz eşekarıları var Onlar hep hazıra konar Yok mu böyle içimizde Hep zırıltı yapan Üretileni kapan hazırcılar?!
Soruya cevap Hazırcıl/ arı baştan atıp Yoketmek sevap!
Şaban Aktaş 28.07.2017 - 10.20
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.