Web Zaman Damgası

Doğru ışık altında

[ italik ] Tüm güzellemeler üzerine düşünerek dağıldığım
koca ormanımın derinlerine doğru eğiliyorum.

Sisin gümüşten yatağına pusu atıyorlar
Kurt iniyor
Çakal iniyor
Tilki iniyor
İnsan iniyor
uslanmadan bütün hayvan suretleri oradan oraya
yer değiştire değiştire inliyor ve yürüyor.


Üç beş tel saç
bir saç tokası unutulmuş cam kenarında ne güzel kokuyor
Pazar arabasının tekeri kırılmış, çekiştiriyorum inatla ve dahi zevk alıyorum bu anlamsız hareketten.


Çiğerlerini üşütmüş çocuk gibi mutluyum,
penisiline alerjim yok penisilin yemeyi severim ben
doktor hanım hanımcık.

Ucuz ve mutsuz insanlar olarak dolaşıyoruz aynı sokağı
şekillden şekile giriyor gözleri varlığımızın
Şekilden şekile
Giren
Çıkandan bizede pay düşüyor elbet

Benim bir gülüm vardı gömlek cebimde taşıdığım bununla ilgili nice rivayet olundu
kırmızı
sarı
beyaz
pembe
Tüm renkler aynı hızla kirleniyordu
biriciliği beyaza verdiler diyen şair abiye gelsin bu salvo.
En güzel kirlenirse kırmızı kirlenir
en hızlı ise siyah yada lacivert.
Zira beyaz giysek söz olur siyah giysek toz olur
Bir şey giymesek işe RTÜK karışır çıplaklıkdan yargılanırız.

İnsan acınacak halde bütün soluksuz öpüşler, sevişler ve ölüşlerin arasında tıkanıyor gırtlağına değin.
Boka batmış müthiş uygarlık zırvalarının arasında.
Boranla gelen o soluksuz zorbalık bizim için çok önemli aslında.

Fırsat kollayan bütün incelemişlikler kopacağı yeri beklerken şimdi
Köküne kibrit suyu diyerek yırtıp atmak her şeyi
üstelik üstünde tepinerek nasıl da güzel olurdu kim bilir
olmasaydı bunlar

Tropik Brezilya kalçasından, Arjantin memesine oradan İspanyol kıvraklığına
Ara yerde defalarca kez kalan Fransız kadınına
Ve
Ustura gibi keskin zamanın bize bıraktığı acıların nasıl geçmediği üzerine sövdüğüm de doğrudur.

Çünkü
doğru ışık altında hepimizin çiğeri görünür
pişman değilim
lakin ölüm gibi bir şeydi kimse ölmedi diyen şairede
hak veriyorum...