"TEKKE EDEBİYATI" isimli şiir 20.7.2017 09:32:58 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Tekke, (Arapça: تكيه, tekye) Tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh gibi yapılardır. Devlet-i Âliye-yi Osmâniyye döneminde tekke anlamında dergâh, âsitane sözcükleri kullanılmıştır. Bazı tarikatlarda hankâh ve âsitane yalnızca merkez tekkeye denir.
TEKKE EDEBİYATI
Dini Tasavvufi Halk Edebiyatı : Tasavvuf, Türklerin İslamiyet’i kabulunden sonra Anadolu’da kendini göstermiştir. Tasavvuf düşünürlerine “mutasavvıf” denir. Mutasavvıflara göre, Allah’a bilmeden O’na ulaşılamaz. Dini tasavvufi halk edebiyatı, Allah aşkı, doğruluk, nefse hakim olma, ahlak, toplum gibi konuları işler.
TEKKE EDEBİYATININ ÖZELLİKLERİ
1) Kurucusu 12. yüzyılda Doğu Türkistan'da yetişen Hoca Ahmet Yesevi'dir. 2) Tekke Edebiyatı, Anadolu'ya 13. y.y.'dan itibaren gelişmiştir. 3) Bu edebiyat şairleri tarikat merkezi olan tekkelerde yetişmiştir. 4) Nazım birimi genellikle dörtlüktür. 5) Hem aruz hem hece vezni kullanılmıştır. 6) Şiirlerin çoğu ezgilidir. 7) Allah, insan, felsefe, doğruluk, ibadet gibi konular işlenmiştir. 8) İlahi, nefes, nutuk, devriye, şathiye, deme gibi nazım şekilleri kullanılmıştır. 9) Dili Aşık Edebiyatı'na göre ağır, Divan Edebiyatı'na göre sadedir. 10) Aşık, maşuk, şarap, saki gibi mazmunlara yer verilmiştir.
TEKKE EDEBİYATI NAZIM VE NESİR TÜRLERİ MANZUM ESERLER
Şiirsel özelliğe sahip, dini tasavvufi halk edebiyatı ürünleridir.
1-İLAHİ
Türk Halk Edebiyatı’nda din ve tasavvuf konularında, ezgiyle söylenen şiir türüdür. İlahinin özel bir biçimi yoktur. Koşma, semai biçimlerde olur. 7-8 heceli olanları genellikle dörtlüklerden, 11 ve daha çok heceli olanları ise beyitlerden oluşur.
Örnek…Yunus Emre’den bir ilahi
BANA SENİ GEREK SENİ
Aşkın aldı benden beni Bana seni gerek seni Ben yanarım dünü günü Bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim Ne yokluğa yerinirim Aşkın ile avunurum Bana seni gerek seni
Aşkın aşıklar oldurur Aşk denizine daldırır Tecelli ile doldurur Bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem Mecnun olup dağa düşem Sensin dünü gün endişem Bana seni gerek seni
Sufilere sohbet gerek Ahilere ahret gerek Mecnunlara Leyla gerek Bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler Külüm göğe savuralar Toprağım anda çağıra Bana seni gerek seni
Cennet cennet dedikleri Birkaç köşkle birkaç huri İsteyene ver anları Bana seni gerek seni
Yunus'durur benim adım Gün geçtikçe artar odum İki cihanda maksudum Bana seni gerek seni
( Yunus Emre )
Bu da Aşık Lüzumsuzdan bir İlahi
ALLAHIM
Ol denince, olduransın Hayırlısın, ver Allâh’ım Gönülleri, dolduransın Dilim seni, der Allah'ım
Her an seni, anıyorken Aşkınla kalp yanıyorken Semahlarla dönüyorken Bu kulunu, gör Allh’ım
Kör eyleme, gözümüzü Değiştirtme, özümüzü Seccadede, yüzümüzü Aydınlatır, nur Allah’ım
Hayrı, şerri, senden bilip Şükrederek, dersler alıp Hâk nizama, bağlı kalıp Nefsi ezmek, zor Allah’ım
Batıl olmuş, tüm inançlar Gurur dolu tahtlar, taçlar Zimmet, zina gibi suçlar Alev, ateş, kor Allah’ım
Var evliya, erenin de Kâr sözünde, duranın da Cehennemi, Kur’ânın da Okumayan, kör Allah’ım
İmanımız, tüm billahi Ementü, yemin billahi Tavaf edip, Beytullâh’ı Yapalım biz, tur Allah’ım
Zikirlerle, coşuluyor Camilere, koşuluyor Düşündükçe, boşalıyor Lüzumsuz da, ter Allah’ım
Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.