Web Zaman Damgası

Sevdim

Kurşun kalemle karalanmış beyaz bir sayfaydım
Bekledim birkaç asır
sonra bir mavi kapaklı kitap ve bir sigara
kendimi buldum tanımadığım bir duada
Dün gibiydi, çok iyi hatırlıyorum her şeyi

Nasıl desem, hani çocuk hevesiyle aldığın oyuncak evde çalışmaz
Bir işe girersin, patron senden hoşlanmaz
Nasıl desem, hani bir kağıt parçası en fazla üzerinde
yazılı kelimeler kadar anlam taşır
Nasıl desem, hani bir palyaço ağlamaktadır,
Sessiz bir köşe başında
Bir şair boğulmaktadır kelimeler rıhtımında
Öyle oldum işte

Dün gibiydi çok iyi hatırlıyorum her şeyi
Dantelli çorap üzerinde kayar gibi hızlıydı geçişler
Hani bir kargaşa yaşarsın da, atasın gelir kendini
En yakınında duran bir kadının kollarına
Öyle oldum işte...

Bir gün elbet anlayacak diyordum beni
Değil sevişmek, öyle abartacağız ki işi
Kant üzerine felsefe yaparken bulacağız kendimizi

Öyle sevdim seni
Bir yıldızın son nefesini görkemli hale getirme arzusuyla
Arabesk bir şarkıyı bağıra çağıra söyler gibi
Bir ölünün cenaze namazında ağlar gibi
Üzerine küfür yazılmamış kutsal bir kitap gibi
Adıma tanzim edilmiş bir din gibi
Hani her insanın cenneti farklıdır ya
Cennetimi yaşar gibi
Öyle sevdim seni...

Tutunduğu daldan düşmek istemeyen yaprak gibi
Bebeğin, gitmesine müsaade etmediği çıngırak gibi
Her içtiğim kadehte ayılmak gibi
Ağaran saçlarıma can veren puslu bir tarak gibi
Öyle sevdim seni

Birden uyandım gecenin dördünde
Vivaldi bir yandan, Edison diğer yandan
Kör bir müzik çalarken bedenimde
Gören bir kurşun kesiverdi havayı

Öyle sevmiştim seni...
Damlayan bir musluktan su
Nasıl ki sabırla doldurur kovayı
Nasıl ki bir intihar ölümü süsler
Nasıl ki bir korku filminde sevişir aşıklar
Nasıl ki tanrıyı taklit eder bir müzisyen
Nasıl ki, bir çiğ damlası daha pek çok yolu varken
Düşer kaygan gül yaprağına
Nasıl ki titrek bir el, şiir yazarken pek çekingen
Nasıl ki ölümler yağar kıran gibi üstüne
Nasıl ki bir şarkıcı utanır sahneden
Nasıl ki bir ana keser evladını ak sütten
Nasıl ki buhran olup çıkarsın bir meclisten
Nasıl ki sonbahar küsmemiştir gökyüzüne
Nasıl ki ikinci yeniler aşık
Nasıl ki Tomris Uyar keyiften dört köşe
Nasıl ki artık gelmiştir sıcak bir kış
Nasıl ki köstekli bir saat inatla vurur kendi bedenine
Nasıl ki yaşam öylesine keder ve gam dolu
Nasıl ki ölüm öylesine kutsi ve yaşanılası
Nasıl ki Müzeyyen Senar titretmektedir hala teni
İşte öyle sevmiştim seni..