Web Zaman Damgası

Joseph' e Mektuplar (1)

Ahh Joseph..
Ne zaman şiir yazmaya kalksam buralarda
Bir erotik filmin düzülen başrolü gibi
İçime giren olmadan hayal gezegenlerini
tanımlama telaşına giriyorum.
Bir martıyı ne zaman rakı sofrasında meze yapabilirsin Joseph?
Söyle bizler ne zaman adam olacağız

Vietnamdan vatikana uzanan,
Beijingden Arizona çölüne çıkan yollar gezdim Joseph.
Hala bonolara yazıyoruz biz seyahatnamelerimizi.
Kuzeyden güneye batıdan doğuya tüm yollar soğuk bir anakaraya çıkıyor burada.
Tarihin altın sayfalarına çamurla yazılan birer küfürden ibaretiz; hepimiz.
Hala iktidara kucak dansı yapan kurbağaları öpmeye bayılıyoruz.
Beyaz atının altından kımız içebilirsek? Ne ala!
Hey! Veyk ap!
Bankaların önünde pazarlık yapan fahişelere mi
Yoksa çıktığı balık avından eli boş dönen manava mı acımalıyım?
Söyle Joseph ben ne zaman delireceğim?
Ya da tamamlanmak için ne zaman gireceğim kör hücrelere?
Ben ne zaman bir sirkten kaçıp metal şarapnellerle ölen
Bir maymunu oynayacağım Joseph?
Biz ne zaman adam olacağız Joseph?

Zamanımızın çoğu rüya âlemlerinde sevişmekle,
yasaklı sitelerin anarşist sapıklarını oynamakla,
sahip olmadığımız kadınların hayalleriyle mastürbasyon yaparak geçiyor Joseph.
Gözlerimize vuran foton taneciklerinin adedi kadar yalnızız.
Tez zamanda bir yatta yatmak istemiyorum.
Sırtımda ağırlığı hesaplanmamış bir çanta ile
Yürümeliyim hedefsiz ve fütursuzca.

Ahh joseph!
Bir karadeliğin altında eziliyoruz ve o,
vasatlığından ödün vermemekte inat ediyor
Elinde pankartlarla sokaklara dökülen köpekler görmek istiyorum artık
Ne zaman anlayacağız birbirimizi joseph?
Sevişirken ne zaman ışıkları açacağız?
Yalan söylüyorlar joseph! aldatıldık!
Ortaçağı, yeniçağı, yakınçağı öğrendik hepimiz
Okullarımızda hala sevişmenin sırları anlatılmıyor
Bizler sakın-çağının beceriksiz tarla işçileriyiz
Tepemizde güneş elimizde orak
Sapı yanlış tuttuğumuz için kafamıza vurmamız pek yakın
Ben ne zaman amerikada bir evsiz, taylandda leydiboy,
Darlücazede kendi kıçını silmekten aciz sağır olacağım?
Ben ne zaman hayvan barınaklarında uyuşturucu çekeceğim Joseph?
Sonum! Ki ben bunu çok iyi biliyorum, iktidarın kusmuğunda boğulmak!
Heey! Veyk ap Joseph!
Ardımızda bıraktığımız her şey önümüze kondu tekrardan
Zamanın spiral döngüsünde katranım kaynıyor
Çekip alsınlar beni buradan, yoksa
bir zenci fahişenin bacakları üzerinden kokain çekmeme müsaade etsinler
Ahlak istemiyorum Joseph zira s.kilmekten kaybettim tüm ruhumu
Üstelik iktidar dediğim de iktidarsız çıktı
Tecavüzün tadına varmayı da denedim elbet
Aptal değilim Joseph, kırıyorsun beni!
Lakin sahip-lendiğim tüm hayvanlardan özür dilemek istiyorum
Ben küre dağlarında rüzgara karşı koşmak istiyorum Joseph
Ben sen olmak istiyorum..
Ben benlikten, sahip olmaktan, mülkiyetten, tavernalardan, üzerime basanlardan, altıma yatanlardan, Ankaradaki bakanlardan, denizin çocuk ölüsü kustuğu kumsallardan, bıktım usandım Joseph
Tapularımı, düzenleyen memurların vasiyetlerine çevirmek istiyorum artık
Çektiğim krediler için de gerçekten üzgünüm ama sanki abartılı tepki veriyorlar
Faiz yemek istemiyorum artık, ne zaman yesem ertesinde hamile kalıyorum
Ben hadiseyi görmek istemiyorum artık Joseph
Aşkının nerede olduğunu bilmiyorum çünkü!
Ben Bahcın sonatlarında uyumsuz bir ezgi olmak istiyorum
Ben İsmail ye ka duymak istemiyorum Joseph
Adını bile telaffuz edemeyeceğim nice niçe vardı bir zamanlar
Kuraklığın sanatını yapmaya çalışmak tarihsel hata
Sanatın kuraklığı yüzünden damarlarım çekiliyor her gece
Neredeyim kimim derken bir otel odasında bal reklamlı pencereleri izlemekteyim
Anla beni Joseph ben gitmeliyim!
Burada ala çalıyor tüm kimliklerim!
Anla beni Joseph kendimi bir uçurumdan aşağı itmeliyim!