"EKSİK KIRLANGIÇ" isimli şiir 9.5.2017 08:10:24 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
yanılgılarından geçil(e)meyen bir ömürdür benimki. ben bir eksik kırlangıcım.
cahit sıtkı: “Ne doğan güne hükmüm geçer/Ne halden anlayan bulunur” demez mi bir şiirinde; ne vakit okusam o şiiri, o şiirin bu iki dizesini ne vakit hatırlasam, göz pınarlarıma geçiremem sözümü, bardaktan boşanırcasına yağan bir hüzünkâr yağmura teslim olurum o saat. derken, nereden çıkar gelirse artık, dâvetsiz ve diğerkâm bir misâfir edâsıyla kuruluverir başucuma cemal süreya; heybesinde: “Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka” dizesiyle. ben o dizeyle hasbihâl ederken, metin altıok, yangınların öz oğlu, bakışları külden şair, kuşatır etrâfımı, insanın içini acıtan bir çekingenlikle; iki dize püskürtür üstüme, keder fıskiyesinden: “Benim bu dünyada bir yerim olmadı,/Kuytu gövdemi saymazsak eğer.” yığılır kalırım oracıkta, kalkmaya davranırım, başaramam, beyhûdedir hamlelerim. dedim ya, ben bir eksik kırlangıcım.
ben bir eksik kırlangıcım: dinlediğim bozlaklardan, yürek yırtan ağıtlardan, firâri türkülerden, vicdânımı dolam dolam tarazlayan o uzun-havalardan, beni kara-kaderimle ve çocukluğumun incir sütü kokularıyla uzlaştıran mevlitlerden, naatlardan, kasîdelerden, ortadoğu’lu şarkılardan, onları birbirlerine sarmaştıran yanık aşklardan kırıldı kanatlarım.
bilenler bilir: yaşamasızım ben. yaşamsever olsam da yaşamasızım. yaşamı savunsam da! anlağımı, belleğimi, duyarlığımı ve hâsılı tüm varlığımı bağışlasam ve gözümü hiç kırpmadan fedâ etsem de yaşam uğruna, yaşamasızım. zîrâ ben, bu eksik kırlangıç kimliğimle, yaşamın kıyısına itilmişim egemenlerce; ne kıyısına, düpedüz ötesine külliyen itilmişim, bir daha geri dönmemecesine!
o gün bu gündür işte, gömütlüklerde huzur bulurum. “Ölüm âsûde bahar ülkesidir bir rinde” demiş de yahya kemal, ben o deyişin ardına düşmüşüm. gömüt taşlarını okurum, kırık kanatlarımın acısı artar batman batman, kalbim sızıldar ve bana: “ey yaşamasız kişi, ben senin ömrüne ömür katamam bu incelikle, çıt diye kırılırım apansız, sonra seni kimler gömer bu toprağın derinine?” diye seslenir. anlarım ki haklıdır kalbim, bilirim ki umur görmüştür, inanırım, cefâların katmerlisini sürmüştür. bir fâtihâ sûresinde eritirim sesimi.
ben bir eksik kırlangıcım. yerim yok, yâranım yok. ilkyaz gelir, bir ırmağın suyuyla söyleşirim, talan edilmiş bir ırmağın. yaz geldikte, kavruk otlar sırdaşım olur. güz dayanır, kuru yaprak kavlince hâlleşirim, sokak kedileriyle. karakışta büzüşürüm bir ağaç kovuğuna, o kovukta korumaya savaşırım ruhumu, çağdaş kötülüklerden.
ben bir eksik kırlangıcım. cihanı zorbalar, zorbalıklar zaptetmiş: bana en çok bu dokunur. uçamam, sürünürüm.
(*): "Eksik Kırlangıç" kitabımdan
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.