"merhamet öze düşünce." isimli şiir 10.5.2017 10:38:52 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
şuhur dünyasında ezdiğin kac tane ruh kaldı gitgide buluyorsun yolunu yavasca ürkütmden sallana sallana geciyordu aklım ve tükenen yılların ardı kaç gün sayıklattı gizli mabedindeki rüya kala kalmışlığı nasıl kırarsın nasıl baska baska hesap duvarlarına hüküm bulursun hadi söyle kaç mazumun canına kıydım ağlayanla ağlatdığın merhameti kesin bir dille yargıladığın nefisi hangi gün taşırki konuşurken susan zavallı bakışları kirpiğinde süzülen icinden düşerken ağır yargılardaki halini kurtulmak icin kendi adaletini kendi vçdanında sorgulayan kaç kisi kaldıkki anlatmıyordu insanlığa yeni kurtulusun gercek sürüvenini bir ön yargıda asılıyordu haksızlık değer gömülüyordu kara yazgı mührüne
söyleyin neden hep haklıdır haksızlık icinde kendini özgürleştiren ne yapılmalıdır rüyasında hergün o anıyı gören keske haksızken haklı olmasaydı nefis denen kör amaş öyle dipsiz bir cümlede gayri ihtiyari sorgulamasdı viçdan rahat uyaya bilseydi özel ve tüzel yorgan üstünde yıldızlı hayeller birden bire kapanmasaydı dürtü dürtü ayakta kalmak isteyen bosluk sesleri neylersin ne gücün yeter nede bitmislik icindeki asıl urgansız ve meftun yalnız gece satır satır adalet ister ,korkusuz kalmış karsı rahtaki okunmamış insanlık
yalnız bir kanundu sabahın safağını bekleyen yolcusuz durakların masum ve öksüz canın bilinmiyordu tutsak kalmış ve dilim dilim parcaları hangi saygı kaldıra bilirdiki eğilmis bir yüreğin asi doğrularını icimde ön yargıdan ve nefretten kurtulan kaç hamal var kaçtane alınteri gibi doğrunun tek yolunda kaç tane ruhu değişmemiş var hadi söyleyin burus burus kalmış ve isyandan yakıp yıkmaktan baska neler daha var zalimken mazlum iyi iken kötülük neden istenirki ,kışkanç ık kadar zordur keşiyorum yine bir adalet tiyatrosu ama bıcağın ters trafında yalan dünyanın doğrularını insanlığa bir darbede biz vurmayalaım ,insan özgürken nefis alır her gün doğan güneşi gibi hayat yeniden baslasın
ne ağlayan olsun nede ağlatan ben kimden basladım ne kadar dürüstsem o kadar yalnızımdır ve ne kadar yalan söylediysem yine o kadar yokkum ic hesap dıs bağı örügülerinde karmasık düzen dingilliğinde önsüz sonsuz bir rüzgar gibi artık dönüp durma vakkti değil yasadığım kadar varım olmak istediğim kadar can atımlarımdayım bir rüyadan uyandım iyiği bir hikayeydi benim icin kendimi susturdum kendi kendimi ödünlendirdim ilk günlerdeki gibi artık herkez aynı benim icin ne gözüm acır nede icimdeki yangı alevi kendimi düzeltim kendi parcalarımdaki bensizliğimi düzgün göre biliyorum artık kör değilim ne hesapım nede sonum özgürce güle biliyorum
taş öğrenir de ağlamayı akrep öğrenmez mi ben baskaları icinde üzüldüm artık ne taşım nede zehirli akrep icimde ne cirkinlik nede kötülük ilk günün sabahı kadar beyazım siyaha boyanan ruhum acı ceken kimsesiz sol yanım ne sonsuz nede baslangıc kadar soguk düşüncelerimdeyim kimdme söz verdim , artık özüme döndüm yalnızlığım benim asılsız duygularım ne kadar yalansız o kadar iyidir...
kalbinizden merhamet gitdiği gün yıldırım yollarında kuru bir dal olurdunuz cınarların rüzgarda cıkardığı ses gibi ruh eğilemezdi yazın bir buz kışın sıcaktan tellemeyen akıl gibi bir pismanlık kapladığı ve üzerinize sindiği hata gibi , merhamet etki gün gelir viçdanın seni yormaz. .
cıkarsız ve doğru düşünce gibi risk alırdınız ne kazanmak var nede kaybolan bir şey öz güven dağlarında yağan güz yağmurları gibi güle deyen gözyaşları gibi hüzün kokan gerceklik gibi
merhamet..
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.