"ÇOBAN KIZI" isimli şiir 9.4.2017 18:30:13 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Çoban kızı, bak hele dalıp gittim derine; Muzdaribin döşüne, yaslandım hasta gibi. Tüm dikenler kırıldı güller kondu yerine; Çiçekler dökülünce, yapraklar yasta gibi.
Her anımı anlatsam sana intizâr olur. Yıllar nasıl da geçti, kuzuların sesiyle, Tüm dağların eteği kupkuru mezar olur; Kaç kaval dile gelir bir çoban nefesiyle.
Gözlerim dumanlandı yâr aklıma gelince Sıra sıra, dizilmiş Torosların dağları Eteklerden laleler kokusunu salınca Efkar basar, gam basar mor sümbüllü bağları.
Bir resmini koyacak çerçevemiz yok artık; Karanlık odalarda penceresiz kalmışım Sevdiğimiz Leyla'yı yâd ellere bıraktık Uykumun ortasında bir rüyâya dalmışım.
Biz geldik gidiyoruz gelenler tazeleri Külçe külçe, kederi taşımak size kaldı; Gel Hoca Efendi, gel kaldır cenazeleri; Gülizar bahçelerde yaşamak bize kaldı.
HARUN YILDIRIM
Saçlarına taç yaptım gökyüzün'den yıldızı; Bize bir dilek, tuttum gönlümün çoban kızı.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.