"yol eğrisi..." isimli şiir 28.3.2017 00:31:04 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
, , , yol uzun , yürükmekle varılmaz salacakta sol yangılar ,sisli boğaz martılar bile eyvah dercesine üzgün yol derin ha düştüm düşecek gölgem bu şehir ölüm kokuyor sokakta elinde eklmekle düşen cocuklar yol kışkanç yürek sevgisi ağır yaralı devlet bulamamış kayıtlar silinmiş cocuk olamaz yüreği mis ekmek telaşı taksimde sisli bir yağmur ıslak binlerce yürek ve bir orman kenarı yol uzun ağıtlar var , , , bir karınca bir kedi boğulmaklı yol ağırı şancı topluluk hep haklı bir bakış bir yangın yeri yol siyah kanatları beyaz özgürlük direnişi kahveler ise bos fincanlar kırık lekeşi imdat eder kuşların gagasında neftun dünya yol yalnız doğru cıkar cıkarsızca sürülmüş umudun ümütleri bir gömlek bir kopek dişi beyaz kıravat endişeli yol uzunun omuzları kışa capı eğri , , , köprüler üç beş serit kavgada kaybetmek yiğit yumruk alacağız rovansı maç üç kisilik bir müdür kaldırımda santim yükseklik yol geniş her yer beton pisliği alaca bir gece üş kişi bir yetim gözlüğe bes oldu on oldu insanlık öldü o yaşıyor icimizde satırlar duvarda cocuklar sokak kenarında salıncak rüyasında yol dar bakış eğri düşüncede sağlam dargınlık ölüm bu sehre indiğinde galatada sela sesleri vapurun düdüğünde acının bedeni , , , kefal bakışlı üç izmarit bir neşter keşeyi ayrılık üç dipsiz üç atom eriği bir kazırga bir yürüyen ikili yol durma gitme kanara paslı alınteri kirli ayakkabıda delik titrer kırılınca emanet y-ürekler sesin gelemediği özgür bekciler yol umudun kenar payı düşen gönüllerde bir ahın pervazı icimde bir coskunun ağır imtiyanı ne gitmek biliyor yol nede sağ kalamayanlarla bir mezar kazıyorum kendime birde kedi gülüşlerimi acıyorum bedenime kızıyorum kalp dengime yol amaçsız ucurum her gördüğüm benden büyük acılarıma bir şandal kıralıyorum biri ölemen diğeri ağlatıyor yol ayrılık sefasında bir türkü yalnızlık kadar kücük sevgi kadar ac , , , yol yalnız insan doğru duygu güzel göz sinirimin en taze meyveleri siyah armut pembe portakal endeşeşinde hiç bir şey umurumda değil ha vazgeçtim ha deriyim balıkcılar baygın bağırtı sesi ücü beş kilo tonlarca ümit yol köprü üstende bir cocuk caycı bir lira abi gözünü sevem sıcak dikkat eyle bir kaç sivil nedir düşen ne olmuş erkenden bir adam dik yüreğinden atmış kendini serin duygulara gitmiş yolu zeytin burnunun viraj rıhtımına yol ağır ben kücük sehir ölüm kokuları sarmış gitmem gerek istanbul... balıkeşir beni bekler bir ev bir siyah kedi bir taka sesi bir özgür birben hasta bir öksürük bir siyah yalnız telaşında bir araba bir ben çeşet ayağım kırık onurumun boynu eğri , , , yol uzun gece ben gündüz ayrı hece gölgemde binlerce her gün aynı bilmece yüzüm özümde erkence başım el,elimde delirince bin ah bir güzelce yol her gün bitmece... , , ,
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.