"siyah kırıntı..." isimli şiir 20.3.2017 21:26:10 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
, , , geldi buldu susmadı acıları konuştu baktı ve durdu sessizce elini kalpbime vurdu kosar adım gülerek gitti uzak bir andı sadece yüzüme iki kesik bıraktı altı üstü birdi kara toprak gökyüzü misali acımadan eritti nefreti kendini buldu öyle derine saklandı yıkılmış bir sehir duvarı gibi üzerimde bir yazısı bilirdi dipsizdi ve kuskusuz ölü anılar sokağında bir ismin en kuytu yalnızlığında bir cişmin en idrak kırıntı köşe yamaclarında kimsesizliğin en büyük renkgi ,etek cicekliği saclarının en kumral bakısı mafedilmis lerik sızısı öyle vurdu acıtdı sustu ve tüm kelimleri icinde öldü siyahdı kırmızı seven gözlerinde ruhunun en anlamsız deri yangınında beyazdı nemli ölü toprağında cicekdi ekilen kuru balkan gölgesinde mabetti görülmemis ekort güzelliğinde bir ciğ tanesi kadar kalpbi akan yağmur gibi berrak sisli kırıntı köse gibi aldatıcı kırık siseler gibi renk renk pusluydu devrilmis ağac rıhtımı gibi sesler üst üste resimler yırtılan rüzgar esliğinde geldi,, gördü ,, ve gitti,, , , , neden ,,,
,ben seni hiç sevmedim , ,birden geldin yalnızdım ,ve yaralı ,sonra sende kaldım ,yarım bir bakıs bir yırtık göz ,bir acı kapladı ,ayrıldım kendimden ,hala ölemedim senden... , , ,
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.