"YOL AYRIMLARI" isimli şiir 15.3.2017 23:09:15 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Burgacına takılmışım dünyanın. Sürgün edilmişim yeryüzüne; Adem’ den beri…
“Az gitmişim, uz gitmişim; dere tepe düz gitmiş’im.” Bilene bilene yaşamışım; keskin bir bıçak!!! Bazan çekiç olmuşum, bazan örs. Vurdukça dağıtmışım, vuruldukça dağılmışım. Vedalar doldurmuşum içime; kucak kucak; Sevgiler... Saygılar... düşünceler... kaygılar… Vefalı ve cefakar.
Dolaşmışım diyar, diyar,ülke ülke yol almışım. Sınır dşı edilmişim, sınırlarım içinde; Uzadıkça; uzamış yollarım.
Sonrası Mevla kerim… Şimdilik Spil Dağı’nın yükseğinden seyre dalarım Kartal gib şahlanır yüreğim, pençelerim, ellerim; Şehrin ışıklarına konarım.
Zamana meydan okuyorum… Uzaktan ışıl, ışıl görünsem de; yorgunum işte… Lakin; ne vefasızdır yüreğim, ne de bi’ çareyim Dimdik ve ayaktayım.
Fakat bir şey var!!! Unutmuşum kahkahayı; Kaf Dağının arkasında. Çoşkuları mı arka bahçasinde bırakmışım. Zümrüt’ü Anka kuşunda.
Çocukluğum mu…? Gömdüm içime; oyuncakları mı ikinci bene verdim. Gençliğm mi? Çok ötelerde kaldı. Durur yüreğimde hüzünle İkinci bahr mı? Vallahi bilemem. Lakin… Ben yaşadıkça yaşayacaktır, o… Benle birlite.
Kasırgalar la geçti ve geçmektedir bu ömür. Nice arkadaşlıklar, dostluklar gördüm; arkası yarım… Zorbalıklar da gördüm; zaman içinde… Nefretlerim mi? İlme, ilmek… düğüm üstüne düğüm. Ödeşeceği günleri; özlemle beklemekte. Çok mu üzgünüm? Bilemem; belkide öyledir. Lakin dünde kaldı herşey. Ve herşeye rağmen; şimdi ben yaşıyorum zamanı. Kaygılarımı ve korkularımı unuttum ben. Belki de kazançtır benim için bunlar. Asla unutmayacağım onları; Düde yaşadığım o, anları.
Şimdi; Ağrı dağı kadar yükseğindeyim evrenin. Yer çekimleri kontrol eder beni, gezinirim bi’ gafil. Ruhum yıldızlar da dolaşır, geceler boyu sel sefil. Boşlukta kalır rüyalarım, uyandığım da uykumdan. Ağırlığını taşır bedenim; gündüzün sıkıntısından.
Ne kadar da çok yormuşum kendi mi; koşaradım yaşam… Nemrut Dağı gibi; harabeye dönmüş idim, bir zaman.
Ya şimdi… Dört mevsim zindan da da kalsa bedenim Olan oldu: Korkularım ve kaygılarım yok artık benim.
Ya delirdim: yada; aptallaştım. Taşıyacağım sırtlandığım yükleri iştahla sırtımda İçimde beni üzen engelleri tek tek kaldırdığımda Şimdi; İstabul kadar kalabalık; bir okadar da belalı Dosta dost, düşman’a düşman, zorbaya zorba; Karadeniz kadar haşin ve dalgalıyım ben. Coruh kadar azgın; Ölüdeniz kadar suskun ve sakin; Akdeniz kadar aydınlık; Ege Denizi kadar girintili ve çıkıntılıyım ben; Lakin; adacıkları kadar ıslak ve yosunlıdur yüreğim.
Uzaklar da olsam da; İl’im kadar, cefakar. İlçem kadar vefasız değilim ben.