Duyulmasını istediğimiz bir sevgi mesajı iletmek istiyorsak, bunun gönderilmesinden başka çare yoktur. Bir lambanın yanmaya devam etmesini istiyorsak, ona sürekli gaz doldurmalıyız. (Teresa Ana)
Paylaş
"İç Kanama" isimli şiir 29.8.2019 10:30:04 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Kapı eşiğine saklanmış o meşin muskalar iyi bilir Cehennem kaçkını iblisler uzaktan bile tanır beni Ben ki; şerbetliydim çingene beddualarına Şeytanın şerrine kafa tutan bir derviştim O lanetli fal taşlarını kırdım Sahtekar medyumların kristal kürelerini yumruğumla parçaladım Dilimde tekbir ile papaz büyülerini felç ettim
Bir senin yamaçlarında tökezledi atım Bir senin güzelliğine işlemedi pusatım Ne yaptım sa o efsunlu bakışlarına direnemedim Güzelliğinin celladına gönüllü teslim oldum Kör bıçakla kesildim Gög ekin gibi biçildim Seni gördüm… İsmail gibi kurban seçildim
Bir sana çözüldü kalbimin buzulu, bu yüzdendir avuçlarında erimişliğim En çok gözlerine inandım Gittiğinde değil, gözlerini kaçırdığında başladı gurbetim Beni bir başkasıyla kıyasladığında Sevdamı paslı terazilerde tarttığında Koptu kıyametim
İşte orada tam orada Sen bir taş gibi sustuğunda Başladı iç kanama
Azrail’in ayak sesini dinledim Bombalanmış şehirler gibi inledim Vazgeçmenin kuzgunları üşüştü başıma Sen sustukça, pişmanlığın zehri yürüdü damarlarıma Çivileme daldım şüphe denilen o kirli denize Lime lime doğradı beni meddücezirler Can havli ile uzattım ellerimi Tutmadın Kendimle dövüşe dövüşe Kan revan geldim kapına Açmadın
Bin yıldır aradığım hep sendin oysa Kadim denizlerde define arayan bıçkın serüvenciler gibi izini sürmüş Sen daha doğmadan sana şiirler yazmıştım Ayağımda manda derisi bir çarık Elimde ceviz ağacından bir asa Çöl artığı şehirlerde seni aramıştım
Şimdi ne ben kuyulara düşecek Yusuf’um Ne sen yollarımı bekleyecek Züleyha Öyle bir savurdun ki... Acının alıcı kuşları tırnak vurdu gövdeme Upuzun bir erteleme oldu aşk Ne çağırdım seni, ne uğurladım Seni kaybettim Kendimi bulamadım Bağırdım… Bağırdım… Duyuramadım
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.