Web Zaman Damgası

EY ÖLÜM

EY ÖLÜM
Karakol tutanaklarında isyandır adım.
Celat suratlara aşina bir bela.
Faili beli bir cinayetim. Mersinde illegel bir yürüyüş.
Silvanda sokağa çıkmaktan firariyim.
Dörtayaklı minarenin dibinde vurun beni...////
Ape Musayı, Tahir Elçiyi vurduğunuz yerde vurun beni.///
Denizle, İbrahimle, Mahirle ve Mazlumla gömün beni../////
Yollara döşenmiş bir barikat.
Alevlerinde çoğalan bir yangın yeriyim ben./////
Tutsaklığa direnen bir solağan.
Özgürlüğe yürüyen bir eylemim ben.////
Rojawada bir tepe, Dersimde bir dağım.
Raman dağında, Batmanda vurun beni....///
Hasankeyfle sulara gömün. Üstüme barajlar kurun.
Karakollarda boğun beni....//////
Yurdu olmayan bir sürgün.
Ormanları yakılmış bir kaçağım.
Sabahı gelmeyen bir gece.
Ölüm kokan bir mayın tarlasıyım ben. ///
Yandıkça çoğalan bir palamut ağacı.
Dersimde sırları gizliyen bir mağarayım ben.
Ali Haydarın vurulduğu yerde vurun beni....//////
Nevruz çiçeğinde solmayan bir imge.
Boynu bükülmüş bir lale.
Dilinde yasak yiyen bir türküyüm ben. ////
Özünde sarı, sapsarı bir mimoza.
Sevgiyi büyüten bir bahçeyim ben. ////
Azgın çağlayanlarda akan bir barış.
Kızılırmağım, Fıratım, Dicleyim ben.
Öfkelerinde iklimleri değiştiren.
Kızıldağım, Araratım, Cudiyim ben.
Cizrede bodurumlarda vurun beni.... /////
Ülkemin aşıklarına bir sevda götüreyim.
Celadımın gözlerine , gözlerimi dikeyim.
Dikenli tellerde yarası kalmış bir öyküyüm.
Sansüre takılmış dağlı bir şiir bir türküyüm ben.
Sınır boylarında bir gece dürbünüyüm.
Kızıltepede vurun beni.....
Oniki yaşında onüç kurşun yiyen.
Uğurun yüreğindeki çocuk olayım.
Kırışık ellerle sarılmış kaçak bir cigarayım.
Laş deresinde kurşuna dizin beni....////////
Qoçgiride ağıt yakan bir bülbül.
Acı derede pusuya yatmış bir avcı.
Dersimde vurun beni.....//////
Munzurun kaynağında yıkayın.
Zarifenin Ali-Şerin yanına gömün.
Buğday Meydanında asın beni.... ///
Seyid Rızaya bir merhaba diyeyim.
Nevruz ateşi gibi küllerimde alevleneyim.
Ben kendi kendime bir besteyim.
Sazla , kavallarla, meylerle çalın beni....
Ey Ölüm. Kahpe ellerde gelen kalleş ölüm.
Berkinle, Ali İhsanla, Ethemle,
Abdullahla ve daha niceleri ile
İstiklal Caddesinde , Taksimde
Gezide, Gazide, Ankara Garında.
Hatayın meydanında, Surucun ortasında
İstediğiniz yerde vur beni.
Sahpsiz bir ceset olayım.
Kanım aksın saatlerce.
Failimin gözlerinde ki nefretten doğayım. Vurun, ulan vurun beni. Siz vurun ki ben çoğalayım. 21 Ocak 2017 Berlin Ali Koçak