"Kuşlar Gece Ölür" isimli şiir 7.10.2018 00:47:07 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
şafağın kirpiklerinde pıhtılaştı yerlere saçılan çocuk gülücüklerim
al Anne sol göğsümden nişanımı bağrına bas
dünden yetim düşlerimi anlat ona her akşam yolunu beklediğim gittiği seferden dönmeyen babamı anlat
bir çift yeni ayakkabıya günlerce nasıl çalıştığımı uçurtma uçuramadığım kırları anlat yağmur basan evimizi tütmeyen bacamızı katıksız aşımızı en çok en çok da ninemim masallarını anlat Yemen Seferinden dönmeyen dedemi Çanakkale Harbinde şehit düşen amcamı anlat
omuzlarında gezdir anne! uykularımın ay yıldızlı rüyasını
tan yelinde süzgün mavilere sal saçlarını sabah yıldızının nemi düşsün açılmamış gül goncası dudaklarına
yanaklarında allanan tan vurgunu kuşları çağır anne
kan dolan gamzelerimin hilal damlayan suskunluğuna
denizlere kopsun hür sevdamın dalga dalga etekleri
kara yelin duvağından essin yurdun dört bir yanına güvercinlerin ak kanatlarından aksın
gün kızılı sancıların esaret tanımaz doğumlarına
değmesin anne değmesin diye hainlerin o pis eli ebedi sevdamın kınalı parmaklarına
git! Uşak makamında yankılanırken ihaneti zalimlerin lâl olan dilleri doğranırken dilkeşhaveran makamının minarelerinde haykır
delikanlı çağımın çiçeği burnunda sızısı dökülürken içi parçalanan göğün bendinden
deşilen plesantasından denizin ölü doğururken gelincikler Gümüşdere'nin susan marşına
dalında solan menevişleri haykır anne zalimlerin kana susamış kuduz sıfatlarına
şimdi benim kıyılarımda toprağa düştü ağzı açık son nefesin ilk cemresinden henüz tüylenmeden serçe yavruları anne sustu çığlıkları üniformamın
sende ağıt yakıp oğlum öldü diye ağlama ağlayıp da karaları bağlama anne şahadete yükselmiş yüreğimi dağlama
ben Kandil'e doğan şafaklarda süzgün güneşin nabzını Yüksek Ova'da avuçlarında tutan asker