Web Zaman Damgası

Sığınmıştın Göğsümün Sıcaklığına

Sığınmıştın Göğsümün Sıcaklığına
İçim buruk
Gözlerim dalardı anlının aklığında
Saçlarına, gözlerine, titrerdim
Bir papatyanın kocaman
Beyazlığında.

Ey oğul bakışını unuturken gözlerimde
Kavuşmak demiştin
Sığınmıştın göğsümün sıcaklığına
Hasrete inat
Şimdi süretinin üstünde yolunu
Bulamaz oldu gözlerim.
Sen o bahar güldüğün gibi
Gülmeyeceksin
O bahara hiç dönmeyeceksin
Yüzünün sıcaklığı yaksada,
Şimdi içimi
Kırılan sevinçlerinde
Çocuksu susuşlarında ağlıyorum


Ah oğul ah
birikmiş tüm acılarımı
haziran/temmuz/eylüllerde
bir yıldızın saçlarına astım
mezar çiçeği kokan avuçlarımda
Hangi vadiye söyliyeyim ağıdımı
Hangi dağ kabul eder sesimi
Hangi kaval özlemlerime ses
Hangi saz özlemlerime yürek
Hangi keman özlemlerime haykırış
Olmak ister

Ah oğul ah
Sığınıp kalayım uçsuz bucaksız
O içime gömdüğüm özleme
Açılmış avuçlarımla
Hasretini durduramıyor içimin ırmakları
Hangi seherde, hangi yele sorayım seni
Yüreğimde hep sakladığım kardelen çiçeğim.A.A