Web Zaman Damgası

Alır Başımı Senden Çekip Giderdim

Alır başımı senden çekip giderdim inan
Güzelliğin yüreğimde yangınlar çıkarmasa
Ve aşkın alevinde yana yana kül olmasaydım eğer…

Gülüşünden çekip giderdim senin
Gülüşün bir mıh gibi aklıma çakılmasaydı eğer…

Yüreğinden çekip giderdim
Yalın kılıç sevdalarla dörtnala dalıp düşlerime
Aşkınla yüreğimi zapt etmeseydin eğer…

Dudaklarından çekip giderdim senin
Öpüşün dudaklarımda narçiçeği gibi açmasaydı eğer…

Düşlerinden çekip giderdim
Yağan bir kar tanesi gibi salına salına düşmeseydin yüreğime
Ve seni ne çok sevdiğimi bağıra çağıra haykırmasaydım yıldızlara…

Nefesinden çekip giderdim senin
Aldığım son nefesimi aşkına armağan etmeseydim eğer…

Saçlarından çekip giderdim
Ellerim bir ağaç gövdesi gibi kök salmasaydı saçlarının dibine
Ve bir orman ortası gibi saçlarının arasında kaybolmasaydı parmaklarım…

Sesinden, seslenişinden çekip giderdim senin
Sesin, seslenişin bir şarkı tadında ruhumu huzurla doldurmasaydı eğer…

Ellerinden çekip giderdim
Kimsesiz bir an, yalnız bir zaman ve bir intihar anı gibi
Bir uçurum kenarında son anda tutmasaydın ellerimi…

Tüm izlerini silip anılarından çekip giderdim senin
Anıların bir bahar dalı gibi içimde her gün yeşermeseydi eğer…

Gözlerinden çekip giderdim
Gözlerinin derinliğinde vurgunlar yemeseydim
Ve bir yağmur damlası gibi içimdeki sensizliğe düşmeseydi gözyaşların…

Bakışlarından çekip giderdim senin
Aşkın anlamını bakışlarında keşfetmeseydim eğer…

Alır başımı senden çekip giderdim inan
Gülüşün üzerime bir çığ gibi düşmeseydi
Ve hasretin ayaklarıma bir zincir gibi bağlanmasaydı eğer…

(27 Mart 2016 Pazar)