Dursun Bey

“Karıcığım Sevgilim Olur musun” Kitabın yazarı Gazeteci Yazar Dursun Uzun evli ve 3 çocuk babası. 27 yıllık gazeteci. Mersin’de yaşıyor. Toplum huzurunun sağlanabilmesi için aile huzurunun sağlanmasının şart olduğunu ve gençlere evlenmeden önce mutlaka evlilik kursu verilmesi gerektiğini vurguluyor. Uzun yazdığı kitapta karı kocaların nasıl sevgili olabileceğini ve evlenecek olanların evlilik hayatlarında nelere dikkat etmesi gerektiği anlatılıyor. Yazarımızın bir de önerisi var. Yazara göre “ Evlilik kursu” nu bitirmeyen evleneceklere nikah cüzdanı verilmemesini öneriyor. Karıcığım Sevgilim Olur musun kitabının yazımının 5 yıl sürdüğünü ve çok sayıda evli çiftle, boşanmışlarla, akademisyenlerle ve aile terapistleriyle yaptığı görüşmelerin sonucunda yazdığını belirten kitabın yazarı Dursun Uzun aynı zamanda gazeteci. Şimdi kitabın bazı anekdotlarına bir göz atalım
Karınızın misafiri olmayı hiç düşündünüz mü?
Karınızın misafiri olmayı hiç düşündünüz mü? Bir hayal edin hadi. Evinize misafir davet ettiniz. Eşinize de haber verdiniz ve onayını bile aldınız. Hatta misafirliğe gelenler müşterek dostlarınız. Bir bakıyorsunuz karınız saatler önce hazırlıklara başlamış. Kekler, börekler, kurabiyeler yapmış, eğer misafirler yemekliyse onlar için saatlerce mutfakta kalmış ve onlar için bütün maharetlerini döktürmüş….…. Misafirler geldiğinde karınız evde (sizin yanınızdayken) giydiği paspal eşofmanları, kazakları çıkarmış en güzel kıyafetlerini giymiş hafif makyaj bile yapmıştır onları en iyi ve en güleç yüzüyle karşılıyor. Maksat misafirlere mahçup olmamak. Ama kocasının gözünde bilmeden her gün mahçup duruma düşüyordur haberi yoktur..
…. İç huzuru olmayan bir vali şehri, bir komutan savaşı kaybeder
Birde şöyle düşünün bir vali evinden asabi çıkarsa o ili sağlıklı düşünerek yönetebilir sağlıklı kararlar verebilir mi. Bir emniyet müdürü, bir belediye başkanı, bir devlet memuru, bir esnaf… vs kim olursa olsun eğer eşiyle kavgalı ve mutlu değilse o insandan yeterince verim alamazsınız. İşte sorun burada Türkiye’de en önemli sorunlardan birisi de evdeki barışı sağlamak ve ev halkının birbirini seven sayan ve gözeten insanlardan oluşmasını sağlamaktır. Bu da edilgen bir kültürle olur ki pozitif etkenlere dönüşsün. En zoru da kadını anlamak hatta onu gereğinden fazla anlamaya çalışmaktır. ……
Kocanızı hizmetçi gibi karşılamayın
Birazda birbirinizi karşılama egzersizleri yapın beyninizde. Unutmayın sıcak ve güleryüzle karşılarsanız eşinizi akşamınızda o nedenli pozitif geçer, hatta eşinizi kapıda karşıladığınızda onu öpün ve sarılın, hatta içten gelen sıcak bir sesle “ Canııım hoş geldin, bitanem benim” gibi iltifatlar edin. Ne kaybedersiniz. Bu davranışınızın size ve evinize, ailenize neler katacağını bir düşünün. ….
Sağlıklı ilişki için 30 kural
…. KURAL 10 : Talimat vermeyin, rica edin. Talimatla rica arasındaki fark; Talimat yerine gelmezse cezası vardır. Mesela bir somurtma, bir hareket, sessizlik, sırt dönme. Oysa ricaların cezası yoktur ve belki de bu yüzden rica ettiğinizde her şey daha kolay olur. Gerçek rica kimseye sorumluluk yüklemez.
KURAL 14 : Eşiniz, "Hayatım" dediğinde oradaki "Hayatım " ın gerçek anlamını yakalamaya çalışın. Kavga ederken bile söylenen "Ama hayatım anlamıyorsun vallahi" formülünde karşınızdaki size bir mesaj vermeye çalışıyor ve aslında size "hayatım" derken o kendi hayatını dile getiriyor. O hayatı görebilmeniz önemli.

(Her tartışmanın altında bastırılmış bir istek vardır.) Bu çok önemli asla küçümsemeyin ve iyi düşünün…Onun ne olduğunu bulun.
İLETİŞİM: Tel 0324 337 45 56 - 0506 484 14 47 [email protected]
[email protected] - [email protected]