Soylu İhtilâl
Bir karanlık gözlerimde, zorluğun anahtarı gibi
Boğucu her ne varsa peşinden sürükler gibi İklimler ise aynı, sonbahar tek mevsim gibi Çekildi tüm geceler, ömür gibi seneler Ya istenilen görülür, ya ömür sona erer Bulanmaz mı hiç şu yol ? Tüm çıkarımlar boşa Bulduğunu sanıp da, benzemek var sarhoşa Sonu görülmez maddeci, tutulmuş albızlara Yarınlar var, görürüm; ümit tamdır içimde Hırs uyandı nefretle, işe yarar biçimde Geceler diş bilemesin, savaşamam siyahla Öncelerim, sonralarım; kendisiyle savaşta Sanmasınlar hevesle galibiyet uzakta Bir zafer var ufukta, ölüm kadar yakındır Bir gürültü koparsa, o benim akınımdır Başarısızsın puslu gün ! Yenilginin sefiri Zafer kadar mühimdir, yeminlerin yemini Olamazsın engel buna, karamsarlık emiri Gerekirse çıkarım en çıkalmaz mekânlara Selam verir geçerim soyut kehkeşanlara Gelir şimdi diriliş, soylu bir de ihtilâl Ya şehidiz, ya gazi; yok hiç başka ihtimâl Koşar adım gideriz, bilmeyiz biz itidâl Kolaycı hasım karşısına ruhsuz beden ister Şu boş yaşayan cesetleri İslamiyet temizler İlk kural olmalı bu; düşmansızlıktan sakın Allah’ın düşmanları geliyorken akın akın Ne haddime huzur benim, şimdiden hazırlanın Anlam bulsun hayatımız, değersiz hiç değildir Ol deyince olduran Rabbimiz bizimledir |