BANKLADEŞ
Bir kaldırım kenarında oturuyorum
Sırtımda eski bir ceket öylece bekliyorum Gecenin soğuğu yüzüme vuruyor kusurlarımı Ne yapacağımı bilmez halde sessizliği dinliyorum Sabah olacak bir gün doğacak diyorum Diyorum ama geçmiyor sokaklarımın nöbeti Kenetlenmiş ellerimse kanatlanmış yüreğim Bir kuş olmuş adeta bir oraya bir buraya Ayağıma göre uzatacak bir yorgan arıyorum Boşa koyup dolmayacak şeyler yada Ya da mesela 1 bardak çayda olabilir Yanında da 1 parça simit bir o kadar da peynir Bu sokakların soğukkanlı çocuğu oldum zamanla Kanım dondu yıllarca gördüklerim karşısında Ellerime mesken olmuş eldivenlerim Karanlıklar maskem olmuş adeta Önümü göremiyor kusura bakamıyorum Yıllardır ordan oraya düşünüp taşınıyorum Banklarda çivi üstünde geçen bir gece Ardından resepsiyon memuru Martı’ya Ödenen hesap ücreti simit Neymiş bir de denize sıfırmış falan Geç bunları zaten klima açık kalmış geceleyin üşüdüm birazda Sokaklar benim en kadim dostum Beni bırakmayan tek varlık bende onu tabiiki Şimdi nerde miyim diye soruyorsun Istanbulu izliyorum kulaklarım kapalı |