ARAYIŞ
Uyandım aynı ortam rüya ortası sabah.
Yine müthiş hengame "Eyvah" ki nasıl eyvah! Duvar aştıkça duvar, zindan içinde zindan. İç içe geçmiş halka çekip çıkarın burdan. Sözde çılgıncasına koşacaktım zirveye. Duysun herkes işitsin "sözüm söz" olsun diye. Boğazımı yırtarak dağda bağıracaktım. "Artık tüm düşüncelerin yakasını bıraktım." Ben devasa tiyatro salonunda seyirci. Ben ki yalana inat doğruları seçici. Ben erişemediğim bilgilerin kölesi. Ben ki kaybolmuşluğun ötesinin ötesi. Ben ulaşamadığım bir ışığa pervane. Ben ki gaye uğruna divaneden divane. Ben ki saf tutmuş saflar ordusunun ferdiyim. Çağımın zaman ile çekiştiği derdiyim. Ben ki balçıktan nehir köprüsünde bir varlık. Yürüsem mi dönsem mi hangi yönü uygarlık? Bu el ayak, bu gözler, bu ben, benim, benim de. Acaba birkaç ruh mu sıkışmış bedenimde. Ruh mu hasta beyin mi bilmiyorum her neyse. Bu gidişle vücudu bitirecek nerdeyse. Rüzgarların dalından kopardığı bir yaprak. Suyun içinde bile ne kadar yaşayacak? Bir umut bir ışık ol! Ey merhamet nerdesin? Zincirlerinden kurtar akıl kendine gelsin. |