BİR GARİP ŞEHİR
Konuştum öylece bağıra bağıra…
Ağlayan dumanlardan kaçarken Saksıya gömülen menekşeden Kardaki çiçeğin kokusundan Ölgün bir depremin hüznünden kaçtım öylece bağıra bağıra... Başımı kaldırdığımda Alacaya vurulan Buğusunda bir şehirdi gördüğüm, Fırtınaydı gözümde ağlayan Örümcek ağında dağlanan kalpler Sonra sevgiydi parmak uçlarından Küçük bir çocuğun avucuna takılan... Uykuda gibiydi dertler Yorulan gözlerden akan sonbahar ırmaklarında, Yasak sözlerdi Dudaklarımdan kaçıp kurtulan... Garip geceydi uyuyan Körkandilin gözündeydi mehtap Bade renginin sarhoşluğu dökülürken geceye Anne gibiydi sıcaklar Her gece umutlarını biriktiren Bebekler uyuyordu yarınlara... Benden önce giden yağmurların arkasından baktım bu şehre... Sislerin kucağında kırıldı lambalar, Paslanmış demirlere konmuş kuşları ürküten Hırsızların gölgeleriydi loş bulvarlarda... Dilimden aşağı kayan kayalardan Kelimelerden de kırıktı anlatamadığım hislerim... Islak yolların açılan ağaçlarına sıkışırdı bedenim... Bir garip şehirdeydi aşkım Uzaklardan görülen sarp dağlara inat... 26.01.1999./Salı/SARAY B.BİRİCİK. |