ÇENTİK
Yüzünü göremediğim,
Sesini bile duyamadığım, Geçen günüme bir çentik daha atım, Kalbimin harlı duvarındaki çetelesine, Her attığım çentik nasılda kanatıyor, Kanla yazılmış devrim yazıları gibi akan, Verdiğin sözlerin aklıma geldikçe, İçim acıtıp, daha çok yakıyordu, Hiç aklımdan çıkmıyor bana söz vermiştin, Hani ben seni senden bile çok seviyorum, Sana en küçük tepki göstermem de, Sen bile beni anlamıyorsun ki, Seni ne çok seviyorum bilmiyor sun demiştin, Tatlı bir tebessüm değil mi? Aslında apansız, Yürek vanalarını usulcacık açan, Hararetli ağustos sıcaklarında hasıramış dudaklara, Soğuk bir pınardan sevgi sızmaları dır aslında akan, Nereden bilebilirdim o ela gözlerinin masumiyetini, Hayallerimi süsleyen en son bakış olduğunu, Veda vakti gelip ayrılacağım da kulaklarımı dolduran, Gitme yalvarırım! Son haykırışlarının olduğunu, Söyle bana nereden bilebilirdim. Bıçak gibi kesildi o tatlı buluşmalar, Yüzünü görmediğim, sesini duymadığım, Geçen günüme bir çentik daha atım, Söyle bana nereden bilebilirdim, Senin dört duvar arasına hapsolmuş, Her gün hıçkıra hıçkıra ağlayan, Sevmeye sanık bir mahkûm olduğunu. 2015 |