HADİ KAPTAN VAKİT TAMAM
HADİ KAPTAN VAKİT TAMAM
Hadi Abbas vakit tamam. dediği gibi Cahit Sıtkı Tarancı’nın, ne zaman ayrılacağız bu limandan diyordun hani sen de.. geldi zamanı işte geç dümenin başına kaptan bir insanın yaptığı iş işine yakışmalı sen de öyle bir kalkış yap ki en yakışıklısından olsun kaptan öyle şamatalı süslü püslü bir veda olmasın aman! ağır ağır al demiri incitme, korkutma o minicik balık sürülerini yıllardır içimde ukde kalan öyle görkemli çal ki o boğuk düdüğünü bir an dursun zaman bütün kötülüklere tövbe etsin insanlar toptan Can Yücel: Aşk yok memlekette gayrı Cemal Süreya gideli beri derken, Cemal Süreya’nın: Yalnız aşkı vardır aşkı olanın sözlerine öykünüp aşk ve özlem çığlıkları atsın martılar mavi mavi yolcu etmeye kimseler gelmesin isterim ben iki damla göz yaşıyla da olsa ıslanmasın lavanta kokulu keten mendiller bizim birimizden başka kimimiz var ki zaten eskiden ne güzeldi gemilerin kaptanları be kaptan! vapurları beklettikleri bile olurdu aşina oldukları yolcuyu göremediklerinde özellikle boğaz iskelelerinde nasıl da zarifti kadınlı erkekli o yolcular ellerinde gazeteler kitaplar usuldan dostça sohbetler insan kokan o insanları ne çok özlüyorum ben kaptan Cemal Süreya’nın şu sözlerini duymamış olabilirsin belki: Kadıköy’ü dolaşırken mutlaka ceketimi iliklerdim. Fazıl Hüsnü Dağlarca’ya rastlarım diye. onun bu sözleri hem şaire hem şiire ve hem yaşadığı semte olan saygı ve sevgisinin açık ve zarif bir ifadesi değil midir sence de kaptan koca çınar Fazıl Hüsnü Dağlarca ise: Ben en temiz elbiselerimle başlarım yeni bir şiire Bir şairin şiire saygısını şairin şaire saygısından anlarım dediği sözleri Cemal Süreyra’nın tavrındaki asaleti güzelliği ve duyarlılığı bir kez daha değerli kılmıyormu ne dersin kaptan Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın: Ben İstanbul’un birçok yerinde ikamet ettim. Gezdim gördüm yaşadım. Ama en çok Kadıköy’ü sevdim. Tabi Kadıköy eskiden bir başka güzeldi. Güzellik sergisiydi. Çirkin kadın çirkin adam çirkin çocuk yoktu. Ya da biz görmezdik, Kadıköy’e Moda’ya çıktığımız zaman üstümüze başımıza ayrı bir özenirdik. Kadıköy’ün kadınları hep güzel kokardı. Moda’da şık hanımlar gezerken yanlarına yanaşır koklardım. yalnız onlar mı güzel kokardı sanırsın kaptan bir zamanlar bir röportajda okumuştum İstanbul’un ünlü kadın simsarının şu sözlerini: eskiden bu kadınlar mis gibi sabun kokardı öyle mahcup görünürlerdi ki hiç anlaşılmazdı bu işi yaptıkları.. çok uzattım ben bu demir alma işini bana kalırsa sessiz sedasız bir vedaydı niyetim oysa tiril tiril bembeyaz kaptan kıyafetini giymelisin başında şapkan olmalı mutlaka hadi geç artık dümeninin başına çıkalım bu meçhul yolculuğa onca kirlenmişliklerden zehir zemberek acılardan başsız başsız insanlardan ruhsuz yaratıklardan kurtaralım kendimizi kaçıp gidelim bir an önce buralardan ufuk çizgisine doğru yol alsın rotan hiçbir limana uğramadan ne olur kaptan! seyir defterini muntazaman tut tut ki zamanlardan bir zamanın hayatlardan bir hayatın eline geçmeyeceği ne malum bir tsunami kıyametinde samimi içten yalın ve anlaşılır olsun cümleler hadi kaptan iyi seyirler… |