AÇMA GÖNÜL YARAMI
Seni anlamak için çevirdim satırları.
Gördüm ki şiirlerin her hecesinde adın Varlığına şahittir ak saçımın kırları; Ecele ramak kala tükenmedi miadın. İstikbale ağlarken bir göz yakar çıramı. Beni benden edersin açma gönül yaramı! Sana dair her sözde kıyameti yokladım. Küle döndü her satır bu aşkın lehçesinde. Kırmızı bir goncada nazarını kokladım. Gözlerindeyim hâlâ ömrün has bahçesinde Gül ve lale ağlarken beyaz mısın kara mı? Uzaklardan gel dersin, açma gönül yaramı! İnletme boş çöllerde sana hasret yetimi; Seni içsin dudağım ölümsüzlük tasında. Ancak sende bulurum mücessem suretimi; Ya umutsun ya bela visalin aynasında. Ben bu hale ağlarken artık savdım sıramı. Bir gün yine gidersin açma gönül yaramı! Nihayet vardı ömrüm nasibinin sonuna. Yüreğim “Yar, Yar” diye mühletini bitirir. Ruhum can bağışlarken bağrı yanık Mecnun’a, Senin ruhunda Leyla anlamını yitirir. Her merhale ağlarken tükettim maceramı. Ruhum Mevla’ya ersin açma gönül yaramı! |