Kalbin kıyılarında ıssız bir akasya koruluğu
Meltemli günlerimde akasya kokularıyla
İlkbaharın denizlerine açılmak kalbin enginlerinde
Gecenin yıldızlı limanlarıyla kucaklaşarak

Sen hep beni kırmızı akasya bahçeleriyle hatırlarsın
Akasya meyhanesinden denizi seyrediyorum
Güneşin kalbinde sarı akasyalar yıkanıyor
Sürgün günlerimin gülüşleri hatıra fotoğraflarımda

Hep böyle gümüşi akasya meyhanesinde beklerim
Kalpten kalbe öpüşürken rüzgârlarla içiyorum
Üşüyen zamanlar geçiyor akasyaların koynunda
Zamanın kalbinde hasret mevsimi tütüyor

Akasya kokuları sarmış meyhane masasını
Beyaz akasyalar güneşin yorgun rüyalarında
Gurbetin akasya yaprakları kalbime dökülmüş
Zamanın ıslıkları hayallerimin fırtınasında

Yorgun rüzgârlar dağıtıyor akasya başaklarını
Akasya gerdanlığının dallarında altın pırıltılar
Dinliyorum zamanın efsanelerini kalbimden
Sürgün günlerimde tanyerlerinin alevleri yanıyor

Meltemli meyhanede çalınan vefakâr gitar şarkısı
Hasret çocuksu sessizliğiyle uyuyordu kalbimde
Issız sonbahar ormanında akasya koruluğu
Gördüğüm her yaprakta anıların duruyor

Aklımdan geçti bütün dargın hatıralarım
Akasya kokuları başımı döndürüyor
Kalbimden düşmüyor sürgünlük gülüşlerim
Sürgündeki akasyaların kokusunu özlemiştim

Akasya yaprakları gibi hüzün kokuyorsun
Hayallerim kırılmış rüyanın koynunda
Gecenin yıldızlı rıhtımındaki akasya kokusuyla
Sürgün günlerimin fotoğraflarıma bakıyorum