Bir Kederli fıkra
Mahşer yerinde Yüce Mevla Tayyip ağanın ifadesini almaya başlar:
-Kulum Tayyip, hesabın çok kabarık, durumun cehennemlik. Şimdi bana öyle bir cevap ver ki; ufak-tefek günahlarını sileyim, bir müddet olsun cennetime koyayım seni. -Ya Rabbi; ben dünyada gafil bir insandım, dediklerimin yalan olduğunu hiç düşünmeden söylemiştim. -Tamam, kabul. Şimdi de öyle bir cevap ver ki; seni sonsuzluğa kadar cennetime koyayım. -Ya Rabbi; sen büyüksün, herşeye kadirsin, bana herşeyi yaptıran ve bilen sensin. Dediklerimin tümünü sadece senin lütfuna sığınarak, hiç düşünmeden söylemiştim. Ya Rabbi; ben şimdi cennete gidecek miyim? -Hayır! Önce doğru cehenneme..! -Neden ama Ya Rabbi; az önce söz vermiştin, gerçekleri söylersem, beni cennetine koyacaktın hani!? -Doğru, koyacağım tabii..! -Ne zaman gideceğim o halde cennete? -Birinci ebediyet biter bitmez..! (HB) |
Bence, Tayyip'i Ahmet' Mehmet'i düşünecek yerde kendi derdinize yanın/ yanalım!
Orası öyle şaka ve makara edilecek yer değil diye biliyoruz....