AYRILIKLAR HÜZÜNDÜR
Ayrılıklar hüzündür
Gülüşlerinin cam kırığı gibi parçalanması Bin parçaya bölünüp duyguların vedalaşmasıdır İnandığım sevdaların gölgesine düşürdüğün sızıyı Gecelerimin koynuna alıyorum katmerlenen özlemlerin bile Seni unutturamıyor Zamanı geçiştiriyorum. Korkuyorum yokluğunun karanlığından Islık çalıyorum alçalan kara bulutlara Gözlerinle, nasılda mezarlar açıyor Yas tutuyor karalar bağlıyorsun yüreğime Senli geçen her anım Cennetten bir köşeye dönerken Gözyaşların ağır değil mi kendinden? Diye soruyorum kendime Zamanı toprağa serpiştiriyorum, Yaşanmışlıkları, Kalbime dayadığın namluya bırakıyorum Kumsalın çalkantısında, el ele yürüyen sevgilileri Bir yudum Kahvede aşkı ve geceyi sayıklayanları Şiir yürekli martıların çığlıklarına terkediyorum Dilek ağaçlarına uğurlu taşlar asarken gözlerin öyle güzel bakardı ki Zümrüt yeşili hançerini Kalbimin derinliklerine saplardın Artık zamanı yargılamıyorum Sadece yadırgıyorum, kor ateşten alıp yüreğime basarak. Aldığım nefesi ve zamanı sana benzetiyorum, Gitmek gibi acizlik, kaçmak gibi acınası Yani pazartesi sendromu gibi Her gün dönümü, Yalın hali ile ve yalnızca uyanıp uyanıp ölüyorum. Zamanı özlüyorum çünki zaman sensin diyorum Süzülüyorum gözlerinden, gözlerinden öpüyorum Yine de her defasında Vedaya el sallayanlar aşıklar gibi Kahır mektupları yazmıyorum sana Ne olursa olsun birgün gelecek düşlerin Ve yalancı sevişlerin... mavibayrak |