siz bir söylenceydiniz gittiniz
geri kalan her şey teferruat artık
masalar sandalyeler
oturup sırf sizi düşünmek içindi
kapılarınsa artık
iki yüzü bir

siz bir değildiniz çok değildiniz eksiksizdiniz
mesela pencereler sırf size açılmak için pencereydi
üstünüze küçücük bir hüzün düşse
çözülüp kapanıvermek içindi perdeler
duvarlar duvarlığından utanırdı
azıcık yalnızlık hissetseniz

siz gitmeyi düşündüğünüzde
ne çok direnmişti sahanlık
olabilmek için size çıkmaz bir sokak
odalar içlerine içlerine ağlamıştı
gittiğinizde üşümüş iki büklümdü
mutfak
ocak

siz bir söylenceydiniz
mesela içinizde ufacık bir yaprak düşse
uçsuz bucaksız savrulurdu yeşil bahçe
bir gül solsa
sırtını dönerdi göğe beyaz salıncak
dal kırılsa
çıplak daha çıplak
çırılçıplaktı
mavi kamelya

dedim ya
siz bir söylenceydiniz
bir değildiniz bende
çok değildiniz
eksiksizdiniz

siz güzeldiniz
gittiniz . . .