Pencerenin perdesi
Yangın yeri tenime, ılık yağmur yağmıştı
Açılınca o anda, pencerenin perdesi Karanlığın bağrına, sanki güneş doğmuştu Açılınca o anda, pencerenin perdesi. Sanki boynunu bükmüş, zemherideki güldü Kederleri gizleyen, kardan beyaz bir tüldü Zoraki bir edayla, bakıp yüzüme güldü Açılınca o anda, pencerenin perdesi. Bahara döndürürdü, çetin geçen kışları Adeta durulmuştu, sel gibi akışları Bin bir mânayla baktı, o ürkek bakışları Açılınca o anda, pencerenin perdesi. Yıllardır bahtım açık, aşktan, sevdadan yana Binlerce şükür olsun, cismini Yaradana Neredeydin diyordu, sanki gözleri bana Açılınca o anda, pencerenin perdesi. Kasırga sonrasında, suskun rüzgar gibiydi Yüreğimin üstünde, incecik zar gibiydi Varlığı şu ömrüme, hastaya nar gibiydi Açılınca o anda, pencerenin perdesi. Biliyorum o bana, bende hep ona yandım Menzilim ona doğru, uçup gönlüne kondum Görünce cemalini, ay yere indi sandım Açılınca o anda, pencerenin perdesi. Ahmet MORAN |
Adeta durulmuştu, sel gibi akışları
Bin bir mânayla baktı, o ürkek bakışları
Açılınca o anda, pencerenin perdesi.
***
Harika bir hece şiiri okudum.
Anlam doluydu ve anlatımı mükemmeldi.
Değerli kalemi yürekten Tebrik ederim.
En içten selam ve saygılarla.