Yaşlılık.
yırtık sayfalar,mürekkebi bitmiş kalem
son 5 dk için yanan mum, kırık çatıdan masama damlayan su altı fokurdayan çaydanlık,kırık bir kaç parçası kalmış ayna dünden kalma pilav,biten şişeler ağzı izmarit dolan kültabla dışarı atılmayı bekleyen dolu çöp radyoda çalan yine aynı şarkı sabah ezanını okumaya başlayan müezzin bitirdiğinde ezanı şehre düşen sessizlik yatagıma uzandığımda boş kalan sol taraf paslanmış sandalye,kirden gözükmeyen saat dışarda havlayan onlarca köpek hafiften gülümsemeye başlayan güneş ağarmış saçlarım,birbirine karışmış sakallarım nereye koydugumu unuttugum gözlüğüm bastonsuz zor adım atan ayaklarım hafiften etkisini gösteren sonbahar üzerimde ellerinle ördüğün kazak var yüz altlarımdaki kırışıklıklar sen gibi sarıldığım battaniye uzun zamandır yok yataktan kalk diyen bir ses bugün yaşlılığı kabul ettim,belki bugün aldığım son nefes... |