Yaşlılık II
bir farklı uyandım bugün boş olan onca şey gördüm
yastığımın altındaki resmini alıp gülüşünü seyrettim bir müddet gözlerim doldu bir an resmine bir yaş gözyaşı damlattım canım yanıyordu elimi sol tarafa attığımda boşa gelmesi canımı bir kat daha acıtıyordu olmuyordu sensiz bu düzene ayak uyduramadım sensizliğe bastonumu elime alıp attım kendimi dışarı hemen çok ihmal ettiğimin farkına vardım seni vardım mezarının başına 3 gul hü bir elham biraz okşadım toprağını,son nefesini vermeden nasıl okşadıysam saçını öyle okşadım toprağını sonra,son bir defa öpüp mezar taşını kalktım seni öyle bıraktım ya tek başına ağladım sadece biraz çarşıda dolaştım,yeni nesil gençleri izledim el ele geziyorlar,yüzlerinde tebessüm eksik değil hepsi halinden memnun,bizde böyle miydik gençken ? sordum bunu bir an kendime,alamadım cevap seni kaybettiğim günden beri sorularımın cevabı yok var olsa bile benim için yok,hiç bir şeyin anlamı yok boğuluyordum sanki,genizime tıkanıyordu yutkunmam aylarda geçşe yıllarda geçse saçma seni unutmak bir başkasıyla olmak ona sen gibi bakmak ve her seferinde onda seni görmek ne kadar saçma gönül eşim şimdi toprağın altında,bir yanım eksik bir yanım kırık,bir yanım paramparça,bir yanım sen diye haykırıyor çok derdin bana bey gitme o meyhane diye dinlemezdim seni her gece yarı baygın bir şekilde gelirdim eve sayıklayarak içeri alırdın beni Allah ın cezası derdin işte Allah cezamı verdi,yürümeye devam ettim Konya nın sokakları boğuyordu beni,ezanın okunduğunu fark ettim o an girdim bir camiye başladım namaza koydum kafamı seccadeye huzra kavuştum sana kavuştum sonra sonra tekrar yalnızlığa kavuştum... |