Kederli laflarSivrilip gelen, tepeüstü gider. Başkasını yererken nefsini değil, aklını kullan. Kadına saygısı olmayan, anasını gerçekte hiç sevmemiştir. Dünya var’olalı beri değişmeyen ve hiç değişmeyecek bir toplumsal kural vardır: Sen ana-babana yaşlandıklarında nasıl davranırsan, çocukların da sana aynı öyle davranacaktır. Atalarımızın ’’küçük kalkar, büyüğe bakar’’ sözü, bu kuralı doğrular. Alırken sevindiğin gibi, verirken de sevin ki; yaşamın mutlu, dengeli ve adaletli olsun! Allah’ı sevemezsin, ancak saygın olur. O’na ne kadar saygılıysan, kendine de saygın o kadar demektir, bir o kadar da çevrende saygınlık bulursun. Allah’tan korkulmaz; korkuların, sırf kendinden yanadır. Allah için ibadet yapılmaz; ibadetin sadece kendinedir, iyi insan olasın diye... Boşver deme; ’’dolusunu’’ hiç bulamazsın! Kibiri söyleten nefis, mütevaziliği gösteren akıldır. Allah akıl vermez, düşünme ve yargılama yeteneği verir. Aklı edinip, derleyip başa almak insana kalmıştır, nasıl kullanırsan öyle karşılık bulursun. Hiçkimseye ’’yağ yakma’’, sana geri dönen bayatlamışıdır... Son pişmalık fayda vermez, ama kazandıracağı tecrübeyi değerlendirmelisin. Ölenin ardından ağlamak, ona saygı göstermek değildir; sırf kendine acındırarak teselli aramaktan ibarettir. En fazla da, merhuma hayattayken, gerekli saygıyı göstermeyenler ağlar. Atalar bize, ’’ne oldum deme, ne olacağım de’’ atasözünü bırakmışlardır; sen aynı zamada ’’ne oluyorum ve ne olmalıyım’’, dediklerini de anlamalısın. Rahat etmek istiyorsan, şu kurala sırasını değiştirmeden uy: İş-aş-oynaş! ..................................... İyi hafta sonları ve selamlar |