Kara-kışTadı tuzu yok gecenin ayazında üşüdüğüm sokakların, kaç kez uzaktan bıraktım sensizliğe gözyaşlarımı soluduğum hava kara kış üfle üşüyen yanlarıma dolsun nefesin üfle reçine kokular sinsin yorgun üşüyen bedenime dün sevdanın bu gün hasretinin sızısıyla titriyor yüreğim Umutsuzlukta bin bekleyiş, bin sevda, bin hasret benimkisi. Ne tadı var ne de tuzu sensiz söken şafakların sensiz hiçbir şeyin tadı yok yıkılmış bir dağ gibiyim senden uzakta rahat etmem bu şehirde bu sokakta bu toprakta, sen varsın yağan yağmurda eriyen karda üşüyen tende çarpan kalbimde ağlayan gözümde sen vardin soluduğum kara kışta düştüğüm yolda. Mevsimin suçu yok, yokluğun yüzü soğuk bütün sokaklarına kar yağıyor sensiz, çekilmez oluyor bu şehir düşlerimi dumanlı karlı dağlar üleşir yokluğunla üşüdü,yüreğim hergün esir. Kara kış hasretini her zaman saracağım dokunsan yüreğime belki de donacağım. Sende üşür sende titrer bedenim sende atar yaralı kalbim geçit vermez şu sıra dağlar san ki kar altında yüreğim şafak sökmez gün doğmaz buralarda dışarıda gece üşür ben üşürüm solyanımda sen üşürsün;ben titrerim yokluğun cehennemin öbür adı ne tadım var ne de tuzum İçimin vadilerinde sen sar beni üşüyorum sarmazsan düşüyorum kara kış kıyamatim.. Şiir_YARALI_34/Avusturya. |