ESKİDEN
ESKİDEN
Kaşla göz arasıda nasıl değişti zaman. Fitne fesat kolgezer aman ha aman. İnsanlar kötülükte şeytandan daha yaman. Bilseydik mezara tez girerdik eskiden. Hiç kimsenin hukuku, edilmezdi göz ardı. Dostun dosta güveni can bedeli kadardı. Sözden dönmek ayıptı,ahdin önemi vardı. Gününü beklemeden, borç öderdik eskiden. Ağzından bal damlayan,ne güzel insanlardık. Büyüklerin sözünden,hiç bir zaman çıkmazdık. Gözümüzle konuşur, gönlumüzle anlardık. Özüyle sözüyle bir olandık eskiden. Bir ortak arasak,yanmak için derdine. Bakmazdık ne gündüzün,ne gecenin dördüne. Yalancı sebeplerin,sığınmazdık ardına. Yetişip yokuşları,düz ederdik eskiden. Küssek bile sırt dönmez, yinede konuşurduk. Mendili kurutmadan, hemende barışırdık. Evimize gelene,ikramda yarışırdık. Kırk kişi bir ekmeği bölüşürdük eskiden. Nerde kaldı o günler,hayaliyle yaşarım. Bazan bendime sığmaz,dışarıya taşarım. Yolun sonuna doğru,zorlanarak koşarım. Üç günde uyumasam,yorulmazdım eskiden. Kadir, kıymet,olurdu, hemen unutulmazdı. Yapılan iyilikler,beyhudeye çıkmazdı. Selam kapılar açar, parayla pul açmazdı. Çikarlar ön pilana alınmazdı eskiden. Erolum neden böyle,mazilerle yaşarsın. Ömrün sonuna doğru,nede çok karamsarsın Hayin dostları boş ver, sayanları anarsın. Belki bep böyle idi, kör imişim eskiden. Erol Köktaş |