SANCILI İTİRAFIN MEYVESİ
Tüm kimliklerden sıyrılmanın hazzı
Unutmak konumların varlığını Sütün üstündeki kaymağa çalmak hüzünleri Düşünüyorum dillendirmeden söylediklerimizi Sevgimizin yeşerişini Unutabilsek kene gibi yapışan… Sülük gibi sevgimizi emen kederleri Kadınlığımın önüne geçen duvarlar… Kimin emri ? Yaradan sev/me mi dedi? Kalın bariyerleri örmeyi usta eller öğretti Ananemin elleri annemin... Benim üzerimdeydi. Kolay mı şimdi kırmak öğretileri Kadınlık onuru dedikleri… Sevgiyi gizlemekmiş, şımartmamak erkeği Söylüyorum şimdi… Aktım sana en masum halimdi Utandım gözümde yağmurlar birikti Sancılı söyleyiş iç çekişti Zannettim ki gururum değirmende hedikti Senin karşında ezildi Oysa sadece bir histi Ah toplumun öğretileri. Pembe düşler hangi doktrinin esiri Dudakta donan gülümseyişti Suskunluk başucu kitabı gibi Sevdim işte gözündeki feri… Biz yutkunduk onlar dile geldi Gökyüzü bir gri bir mavi Mutluluk ve hüzün yine kenetli... Geçmişten yadigâr taş plak gibi Hatıraların soğuk bedeni. Nizami umut ordusu tut ellerimi Yeter ertelediğimiz sevgiyi Olmuyor işte anlamıyor bizden başkası bizi Güneş tutacak bir gün nefesini Yağmur kurutacak neslini Bükülecek toprağın beli Ruhlar taşımayacak bedeni… İçimde kopan kıyametin bedeli Benliğim sevgimle linç olsun şimdi Benlik /gurur/ kibir… Tanımak istemiyorum hiç birini Yıkılsın Kisra’nın sarayı gibi Paylaşımlar ömür biçilecek gibi değildi Ezilmek mi?Eğilmekte buldum kendimi Neden hapsettim haykırmaya çekindim ki? Sancılı itirafın meyvesi... Kıskandırır gülümseyişleri SEVİYORUM SENİ Zühal Z… 20.03.2008 |
tebrikler ve saygılar.