Buz mavisi.
Dili yanmış öyle söyledi kahveden,
Acı gelmiş tadı, Sen gelmeden. Hava da kurudu iyice, Üşüme buzlar mavilenmeden. Sana kuruldu bu sofra, Senindir bu yerlere serilen. Davetsiz misafirin bolca, Oturdu sofrana her Allah diyen. Kapatma kapını aralık kalsın. Üstümüzde tüten ocaklar yansın. Şu batmayan gölgenin ardında, Mart’ı lar kadar birde sen varsın. Çabuk çal kapımı dışarıda çoktur ekmek yiyen, Rızık bilmez,helal lokma bilmeyen. Bölüşmezler seninle bir kırıntıyı. Gel hadi buzlar mavilenmeden. |