Anlamış Değilim
Anlamış değilim…
Aklımın en yakın kıyısında olmana rağmen; Bir kez dahi kendi kıyısına vurmaz mı, Gönlün hükmettiği sefine, Belki de gözden kaçırmışım diyerek, Yaptığım yanlışları yokluğunda bir bir topladım. Hesabın yetmeyip, ömrümün yittiği, Bir yanlış aradım durdum sürekli ömrüm boyunca… Hangisine yönelsem nefsi müdafaa, Adıyla karşıma çıktılar… Sonra ne mi yaptım? Seni seven bu cismi, müebbet ismine mahkûm kıldım. Artık her harfinde hayat buluyorum. Ne olur beraat etme kendinden beni, Senden gidişim ancak ölümedir bilirsin… Anlamış değilim… Seni böylesine çok severken neden sana bu kadar uzağım. Hani gerçekten sevenin hep ikinci bir şansı olurdu. Hani sevgi en üstün erdemdi, Aranan, özlenen ve en kıymetliydi… Yalan mıydı? Anlamış değilim… Hani yaşadığımızı saydığımız yaşamın tek emaresi. Taşıdığımızı sandığımız gönül semeresiydi. Hayır! Bu doğru değil… Çünkü öyleyse: Ya ben hiç yaşamadım; Ya da bu gönül kan pompalamaktan gayrı hiçbir şeye yaramıyor… Gel!!! Beni bu ikilemden kurtar. Hep seninle dolup taşmak ve Bilmukabele olarak tek bir zerrene muhtaç olmak ne acı… Gel…….. Asıl soru şu aslında: Seni neden hala böyle çok seviyorum? Neden….. Ömrümün yiteceğini bilsem, cevaba karşılık. Düşünmezdim yaşamayı emin ol bir aralık. Düşünmezdim… PEKİ!!! Neden hala sen? Ve neden her şeye rağmen, Neden, neden…. Beden sürekli irtifa kaybederken bu sorularda. Ya dert ol bana ya şifa… Karar ver gönlüm!!! Hayatta mı kalmak niyetin, Ayakta mı? Yazan: Eza - Berkefti |